Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tüm bunlardan anlaşılıyor ki Kaya'nın ifadesiyle “müspet ilimlere dayanan milliyetçilik” partinin üst yönetimi nezdinde bilinçli olarak bir din ikamesi şeklinde tasavvur edilmektedir. Türk ve Türkçü olan bu prensipleri (altı ok) Atatürk, Ordu vekili Muhittin Baha Pars'ın ifadesiyle “bir kitabı mukaddes halinde Teşkilât-ı Esasiye koymağa karar vermiştir.” Ayrıca Recep Peker'in ifade ettiği gibi, vatandaşlar bu prensiplere sadece uymak değil, onları sevip onlara inanmak da zorundadır. Bu din ikamesi totaliter tınılıdır: Müşterek inan:... Bu esasların Kamutay tarafından kabul edilib resmiyet kesbettiği dakikadan itibaren yurddaşların lâboratuvarında çalışan profesörlerden günün politikası ile uğraşmayanlara ve, işlerin başında bulunan büyük müdür arkadaşlardan meselâ Devlet demiryollarının bir makasçısına kadar bütün vatandaşlar bu esaslara inanacak, bunları sevecek ve bunlara itaat mecburiyeti altına girmiş olacaklardır... Hulâsa arkadaşlar, bu kanun çıkınca resmi hüviyeti olsun olmasın bütün vatandaşların tertib ettiği milli bünye müşterek ana esaslara beraber inanan sarsılmaz büyük ve daha kuvvetli bir kütle haline gelecektir. (Bravo sesleri, alkışlar.) Üstelik vatandaşlar, sevmek ve inanmak zorunda oldukları bu prensiplerin haricinde bir şeyi de kesinlikle savunamazlar. Mesela komünist veya liberal olmak bir suçtur. Artık sivil din tasavvurundan tam anlamıyla siyasal din tasavvuruna geçilmiştir (fiiliyatta bunun uygulanmasının mümkün olmaması bir bahs-i diğerdir).
Sayfa 200Kitabı okudu
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.