On-yirmi yıldır Güney Ordusu'nda görev yapan, Yermolov döneminden kalma tecrübeli askerlerin çoğu, Kazak ve Tatar başıbozuklar, çoğu zaman küçük gruplar halinde kendi başlarına hareket ediyorlardı ve düzenli orduyla pek bir bağları yoktu.Kendi savaşını yürüten bu grup, en tehlikeli görevleri severek kabul ediyordu. Ateşli silahları küçümseyen bu acımasız askerler, ellerinde şaşkaları göğüs göğüse çarpışmayı tercih ediyordu. Üniformaları gelişigüzeldi ve hiç tıraş olmazlardı. Tenginski alayından ayrılan Lermontov böyle bir takımın başına geçirildi. Bu çok çetin bir görevdi ancak adamlarının gösterişli haline, zorba ve cüretkar tavırlarına bayılmıştı. Bu hayata kendini kaptıran Lermontov apoletsiz, kirli bir kırmızı gömlek giymeye başladı. "Saldırı anında kepini kulağına doğru çevirir ve Çeçen mevzilerine doğru dörtnala atılırdı..."
Bu tür kahramanlıklar, ihtiyatlı kurmay subayların canını sıkıyordu. "Saçma! Müstahkem yerlere taarruz edilmez ki" diyordu klasikçiler. Lermontov'un kıyafetlerini eleştiren üst rütbeli subaylar, dünyaya küsmüş şairin çocuksu tavırlarını anlamıyordu. Kurmay subaylar, Lermontov'un Çingene gibi göründüğünü, kir ve baruttan dolayı yüzünün karardığını bildiriyordu. Ama askerleri, Lermontov'un emirlerine körü körüne itaat ediyordu. Verilen görevlerde fevkalade başarı elde ediyorlardı. Gönderilen raporlarda iki defa ismi geçmiş, gösterdiği cesaretten dolayı takdir edilmiş ve kendisine Aziz Vladimir nişanı verilmesi teklif edilmişti. Ancak Çar'a ve Savaş Bakanlığına göre o, hala gözden düşmüş tehlikeli bir şairdi. Cesaretinden ya da madalyadan bahsedilmesine dahi müsaade yoktu. Çar ve etrafındaki dalkavukların gözünde böyle bir asinin gösterdiği cesaret gösterişten başka bir şey değildi. Teklifin kenarında Çar'ın el yazısıyla "Reddedilmiştir" yazıyordu. Bunun üstüne söylenecek söz yoktu. Çar, kendisini Deli Petro'nun askeri kanunlarının ete kemiğe bürünmüş hali olarak görüyordu: "Egemen ve mutlak hükümdardır. Dünyada hiç kimseye hesap vermez..." Saltanatının ilk bölümünde yazdığı haşiyelerden biri de şuydu: "Hiç kimsenin isteklerimden haberdar olup da onlara karşı çıkmasına müsaade edemem." Lermontov'un savaşta gösterdiği kahramanlıklar dahi itaatsizlik olarak yorumlandı. Puşkin'in sarayda çürütüldüğü gibi Lermontov da cephede çürümeye terk edilecekti.