Okuduğum en travmatik kitaplardan biri. Zira, anlatılanlar yaşananların kurgusallaştırılması yani gerçeklikten çıkma olduğu için etkileyicilik de paralel olarak artıyor. Ne vahim ne de yaman bir çelişki! Bir zamanlar zulme,soykırıma, her türlü vahşiliğe maruz kalan bir din mensuplarının şimdi kendilerine bu zulmü yapanlara değil de Müslümanlara aynısını yaşatıyor olması ne korkunç bir çelişki. Üstelik, bu zulmü yaparken kendilerine zamanında zulmü yapan Almanlardan destek görüyor olmaları da ayrı bir ironi. Neyse, içimde kalmasın dedim. Kitabımıza dönelim. Bir kere Primo Levi, ikinci dünya savaşı süresince cani lider Hitler tarafından kurulmuş Auschwitz kampında yaşamak zorunda bırakılmış, bu kamptan sağ olarak çıkmayı başaran ender insanlardan biri. Bu kampta yaşamış, milyonlarca insanın gaz odalarında yakıldığı, sabun yapıldığı, cesetlerinin üzerinde deneyler yapıldığı, açlığa mahkum edildiği, çok zor koşullar altında çalıştırıldığı, sistematik soykırıma maruz kaldığı bir ortamda bulunmuş olması münasebetiyle neden bu kitabı yazmış olduğunu anlayabilirsiniz. Bu birikimin amiyane tabirle kusulması lazımdı. O da bunu yaptı. Kitapta, Naziler tarafından kurulan bu ölüm kamplarının vahşi koşullarına, insanlığa sığmayacak uygulamalarına yer veriyor Levi. Birinci ağızdan öğreniyoruz yani yaşanılanları. Bu kitlesel vahşetin nasıl bir nefretin ürünü olduğunu, insanın yaşama tutunma uğrunda hiç bırakmadığı umudu içimiz acıyarak okuyoruz kitap boyunca. Oldukça travmatik, derinden üzen şeyler bu yaşanılanlar. Ve Yahudiler gerek Hollywood üzerinden, gerekse bu tarz kitaplar ile uğradıkları soykırımı dünyaya oldukça çarpıcı şekilde anlatmaktadırlar. Kitabın son kısmında yazar Levi ile yapılan, yaşadıklarına dair röportaj da mevcut. Onu da ilgi ile okuyacağınız aşikar. Bunlar da Mı İnsan ismiyle de hafızalarda rahatlıkla yer edinwbilecek bir eser olması itibariyle bize insanı, insanın ne tür bir hayvan olduğunu net şekilde gösteriyor. Şunu da eklemeden geçemeyeceğim: kitabın yazarı ve kahramanı Levi, 68 yaşında iken yaşadıklarının verdiği psikolojik tahribata daha fazla dayanamayarak intihar etmiştir. Ne kadar da vahim değil mi ? Şimdi bu ırk, başka bir ırka aynı şeyleri yapıyor. Dünya gerçekten de çok kötü bir yer. Burayı bu hale getiren bizleriz.

Bunlar da mı İnsanPrimo Levi · Can Yayınları · 2018665 okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.