Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Ayağımı çelen bir kaskı sopamın ucuyla dürtüp yuvarlıyorum ve durup biraz da bunu giyen adamdan kalan şeylere bakıyorum. Bir an için merhamete meyleden kalbim birdenbire büyük bir nefretle doluyor ve bu nefret aynı süratle büyük bir öfkeye inkılap ediyor. Düşünüyorum ki, bu kadavra bundan bir iki sene, belki birkaç ay evvel Akdeniz'in öte yakasındaki kıyıların bir noktasında, sakin ve kaygısız bir şehirde bu kabruk Anadolu ovalarının hele bu Karadağ'ın mevcudiye­tinden habersiz, takdirin kendisine bahşettiği ömrü yaşayan bir genç adamdı. Ne gibi fena bir saik, ne gibi sefil bir hırs onu yerinden yurdundan etti? Denizlerden, dağlardan aşırdı ta buralara kadar getirdi? Buralarda işi neydi? Hangi Tanrı adına can verdi? Şu haliyle anlatmak istediği kanlı macera hangi hak yoluna idi, hangi maksada dayanıyordu? Eğer bu faciada kendi şuur ve iradesine rağmen rol aldı ise biraz ötede etrafa aynı kokular yayarak, aynı renklerle ve aynı şekillerde çürüyen şu hayvan leşlerinden; eğer kendi iradesine uyarak geldiyse kapı eşiklerinde vurulan mal ve can düşmanı mahlüklardan farkı nedir? Ve bunları düşünürken gözlerim biraz öteki yanmış köy harabelerine isabet ediyor. Yanmış köy harebeleri ... Düşmanın bize hatıra olarak bıraktığı şeyler arasında en ziyade hara­belerdir ki bizi uzun müddet yanlarında alakoyuyor, kalbimizden kavrıyor."
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.