Tarifini dinin belirlediği herşeyi 'hayatın dışına' itmeyi 'laiklik' diye anlayan, böylece 'laiklik'in genel-geçer tarifiyle de çelişen çapraşık bir zihniyetin müntesipleri, apaçık bir dinî muhtevaya sahip 'şehit' kavramını ise sahiplenir ve onu kendi tarif ettikleri veçhile kullanmakta laikliğe aykırı bir durum görmezler.
Ne yaman bir çelişkidir ki, 'hayat' sözkonusu olduğunda kapı dışarı edilen dinî kavramlar, 'ölüm' sözkonusu olduğunda pekâlâ içeri buyur edilir!