Birkaç hafta önce Kemal Bilbaşar’ın biyografisini okumuştum. Türkan Şoray’ın başrolünü oynadığı Cemo adlı filmin Kemal Bilbaşar‘ın “Cemo” romanından uyarlandığını bilmiyordum. Açıkçası Kemal Bilbaşar adında bir edebiyatçımız olduğunu da son bir kaç yıla kadar bilmiyordum. Bu da benim eksikliğim. Cemo’nun ilk bölümü çok etkileyiciydi. Romanın devamı da aynı etkileyici düzeyde olsa ortaya bir şaheser çıkarmış. Cumhuriyetin ilk yıllarında Şeyh Said isyanı günleri ile başlıyor, ilk bölüm beni çok etkiledi hatta Yaşar Kemal’in “İnce Memet” inden daha iyi olduğunu düşündüm. Ancak daha sonra ilerleyen bölümlerde ilk bölüm kadar etkileyici olmadığını gördüm. Buna rağmen yine de çok iyi bir eser. Fakat kitabı okurken tasvir kısırlığını fark ettim. Hatta neredeyse hiç tasvir yoktu. Kitabın etkisini azaltan galiba bu durum. Yaşar Kemal’de tasfir çok yoğundur ama Kemal Bilbaşar’da tasvir eksikliğine rağmen çok harika bir roman yazmış zaten Türk Dil Kurumu Roman Ödülü almış bir roman. Devamı olduğunu düşündüğüm “Memo” var. Onu da okumam lazım, herkese tavsiye ederim.