Gönderi

Sert, kuru toprağa avuçlarını geçirdi, kemikli, kirli beyazdı toprağı yakalayan parmakları. Yavaşça çekti kendini dışarıya doğru, kolları uzadı, büküldü, oynadı. Kısa kesilmiş gür, siyah saçları fırladı dışarı birden. Sağa sola oynatarak, ağzına burnuna giren toprağı tükürerek çıkardı başını. Biçimli küçük burnu, sivri çenesi, hafif çökmüş, çekilmiş yanakları, keskin dar alnı çıktı. Boynunu uzattı. Boynu uzadıkça uzadı. Boynundan içeri, güçlü dar yumuşak göğsüne doğru taş toprak doluştu, uzattı boynunu, damarlar göründü mavi, yeşil, ensesi parıldadı, sarı tüyleri parıldadı ensesinde. Durdu. Öylece kaldı. Bekledi. Etrafını dinledi. Bu, buğdayın eski toprakta yeni bir aşk gibi doğdu kadın. Toprak eski ve yorgun, kadın genç ve cesurdu.
Sayfa 112 - DipnotKitabı okudu
·
10 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.