Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

CEVŞENÜ'L-KEBİR Işıl. Uzun siyah saçlı kız Bu rutubetli mektup selamlarla doludur. Hüznümü assam kururdu ütü masasına. Ama çoraplarım kurumayacak sabaha. Hem bilirsin, Yağmur kadar İzmirliyimdir. Plastik gardırobumun karnı deşilmiş. Sanki kanat çırpmaya hazır bir martı. İşe yine geç kalacağım. Kızarsa, müdüre bir parça gevrek atarım. İzmir'de simite gevrek derler, Gevrek apayrı bir şeydir bizim burda. Böyle mavi, Böyle yeşil, böyle sarı değil. Kara, kapkara büyü. Ben de bundan sonra artık, İnadına Susamlı ve yoksul şiirler yazacağım. Bazen pencereden baktığımda Elma şekerleri asmışlar sanıyorum ağaçlara. Ama saat beş buçuk olduğunda Vallahi kalbimin yerinde hep bir elma şekeri vardır. Sevinçli bir kalp, sevinçli bir çocuğa benzer Işıl: Koşmak ister, Salıncağa binmek ister... Şubatta falan dağ laleleri çıkıyor ya Alıp ıslıyorum koca bir kaseye. Bazen yağmura bağırıyorum: Bas ulan! Bas evimi basacaksan! Yaşım yirmi altı oldu bu sene. Duvar döküldü rutubetten Beton gri bir kabak gibi ortaya çıktı. Bazen gecenin ortasında yağda yumurta pişiriyorum. Dünyanın en ıssız cızırtıları bunlar Işıl, Duyuyor musun? Hayatı seviyorum yine de. İstersen iki kalp çizer altını da imzalarım. Bana beni kötülüklerden korusun diye verdiğin Cevşenü'l-Kebir'i duvara astım. Ölüm. Siyah taşlı gümüş yüzük. Bu mektup, Rutubetli selamlarla doludur.
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.