Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

752 syf.
·
Puan vermedi
Metafizik Irmaklarda Bir Arayış Hikayesi: Tuhaf ve Biçimsiz
"Açıklama denen şey giydirip kuşatılmış bir yanlıştır, yanlışın ta kendisi.." Her yorumun başlı başına bir yanlışlık olasılığı gibi.Çünkü kitabı elime aldığım andan bitene değin onlarca yorum analiz cümlesi geçti kalemimden her biri diğerinden doğru ve diğerinden yanlış. Bu açıklamayı da(!) yaptıktan sonra yazarın okurunu sürüklediği Yin ve Yang arasına sığacak sonsuzlukların peşine düşmek icap ediyor belki... Eser, anlatının yarattığı çağrışımlar üzerine kurgulanmış ve dolayısıyla karakterlerin de okurun da belli bir entelektüel birikime sahip olması, o da yoksa saf sezgiselliği yakalaması gerektiğini hissettiriyor. Olaylar; Öte Yaka ve Bu Yaka adlı iki ayrı şehirde geçiyor: Paris ve Arjantin. Her şehir kendi içinde başka bir şehrin çehresini taşır, diyor ya şair; onun gibi Paris Bounes Aires oluyor birden Bounes Aires de Paris...Belki bu sebepten her iki yerde de çehreler karışıyor iç içe geçiyor. Sanıldığı kadar kolay olmuyor bir yerden bir yere gitmek. Giden sadece beden oluyor bazen (Çizmeyi bilebilseydim, alegorik olarak acıyı bedenden ruhu kovalarken göstermek isterdim) Ana karakter Horica Oliveria Arjantin'den Paris'e gidiyor. Burada eskantirik bir arkadaş grubuna dahil oluyor:Yılan Kulübü. Kulüp, üyelerinin yaşantısını simgeleyen caz müziği eşliğinde sanat edebiyat felsefe türlerinde hararetli tartışmalar yapıyor. Caz müziğinin doğaçlamayla yakaladığı uyumu yaşamın tüm birimlerinde görmeye çalışıyorlar. Kural dışı yaşamak, sınırı geçmek ayrıksı olmak... Grubun en ayrıksı üyesi ise Uruguaylı La Maga'dır. O bu entelektüel grubun içinde bilgisizliğiyle küçümsenmesine rağmen durugörülüğüyle merkezde olmayı başarır. La Maga'nın el yordamıyla vardığı nokta arayış içindeki grup üyelerinin hedeflediği yerdir. Özellikle Oliveria'nın yitik cennet arayışını tetikler bu haliyle. Bundan dolayı Oliveria, La Maga'ya karşı aşkla yaklaşır. Çünkü aşk da o cennete ulaşmak için geçilmesi gereken bir alandır. Tıpkı seksekteki kareler gibi her oda bir deneyim, bir eşiktir. Seksek oyunun sembolize ettiği gibi dünyevi aşamalardan geçip gökyüzüne ulaşmak sonra da oradan yeryüzüne geri dönmek.Bu yolculuk gerekli midir? Evet.Çünkü yeryüzünde her şey oluş ve bozuluşa tabidir. Ölüm, çürüme, bozulma, fanilik yeryüzüne dairdir.Gökyüzü ise sonsuzluktur orada bozulma yoktur. Cortazar eserinde bu şekilde ifade eder: "Seksek çizgilerinin en üstünde Gökyüzü hanesi bulunur ve en altta Yeryüzü, taşı iteleye iteleye Gökyüzü'ne ulaşmak çok zordur, ne denli nişan alsan ne denli dikkatlice atsan ve itelesen de zordur, taş çizgi üstüne gelir veya çizgi dışına çıkar. Ender oyuncu taşı göğe çıkarmayı öğrenecek zamanı bulacaktır, çocukluk birden bitiverir çünkü, bu kez romanlara düşer insan, eriğe aşereceği tutar, bir başka göğün oyun alanına girer ama oraya bile gelmeyi, gelebilmeyi öğrenmek gerekir. Çünkü bu kez de çocukluktan çıkılmıştır." La Maga o çocukluğu içinde hep diri tutmuştur onun gücünün kaynağı budur. Egoist ve kibirli olarak nitelendirdiğimiz antikahraman Oliveria, La Maga'nın aşkını da bir kare olarak atlar ve yoluna devam eder. Dolayısıyla romanın seyri de öteki ülkede devam edecektir. Mekanlar arasında bir sıçramayla Paris'ten Bounes Aires'e geçilmiştir yeniden. Bu Yaka dediğimiz yerde Oliveria'yı eski arkadaşı Travel ve eşi Talita karşılar. Buranın en önemli özelliği gündelik yaşamı temsil etmesidir. Çalışması gerektiği vurgusu yapılır. Düzene kurallara geri dönülmüştür. Seksekteki gibi dengenin sınandığı yerdir burası. Belleğinde ve ruhunda çizikler oluşmuş Oliveria sıçramaları yaptığı ölçüde dengeyi de sağlayabilecek midir? Burada daha zor bir süreç vardır Oliveria Talita'yı La Maga'ya benzetir. Traveler, Oliveira’nın ; Talita La Maga'nın doppelgänger ‘ı yani adeta ete kemiğe bürünmüş bir kopyasıdır. Bu eşleşme Oliveria'nın varoluşsal sancılarını doruğa çıkarır. Bu bölümde yükselişin ve cehenneme inişin portresi çiz ve ilk bölüme nazaran daha kaotiktir.  "Kaosu gizleyen sahte düzeni empoze ettim, derin bir varoluşa adanmışım gibi davrandım, oysa o her zaman ayak parmağını korkunç sulara zar zor sokan kişiydi" kendisini bu cümlelerle tanımlayan Oliveria'nın yolculuğu ile yalnızlık, aidiyetsizlik, varoluşsal sancılar ve Maga'nın ruhunu yaşattığı kadınsı, tutkulu sezgisel metafizik ırmaklar içinde yüzmek gibi bu kitap boğulmak ve yükselmek sarmalında bir yerlerde yakalıyor okuru. Bilindiği üzere romanın 3 farklı okuma biçimi var. İlk bölümden 56'ya kadar okumak ve tamamlamak; 56'dan bitinceye kadar sıralı okumak veya yazarın önerdiği gibi 73'ten başlayarak numaraları takip edip sıçramalı okumak. Roman örgüsünün arasına serpiştirilen kısımlarda tanıştığımız Morelli adlı yazar da Cortazar'ın doppelgängeridir. Romanın Paris'te geçen kısmında kulüp arkadaşları Morelli'yi okur ve tartışırlar. Morelli de düzene karşıdır. Başı ve sonu belli olan roman biçimine ve pasif okuyucuya karşı mesafelidir. Alegorinin ve gizemin peşinde koşan okuru, yazarla işbirliği yapsa da yazardan kopup romanı zihinsel odalarında biçimlendiren yeniden inşa eden okuru yaratmaya çalışır. Morelli, Batı kültürünün yapısında sıkışmamak için mekansal değişime göz kırpıyor. Katılaşmış bir rasyonalizm ve materyalizmden kurtulup Zen'e ışık yakıyor. Cortazar’ın vaktiyle deneyimlediği her şeye..
Seksek
SeksekJulio Cortazar · Can Yayınları · 2022434 okunma
··
1.161 görüntüleme
♛hakan♞kutlu♛ okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. Özellikle attığınız başlıktan dolayı baştan sona kadar incelemenizi okudum. Başlık seçiminin önemi ortaya çıkmış oldu ☺️ Güzel bir değerlendirme yapmışsınız lakin kitaptan dolayı sanırım kendi adıma söylemiş olayım okumalı mıyım yoksa okumamalıyım onu anlayamadım. Muhtemelen yazarın dediği gibi ilk 56 sayfayı okuyup kitabı kapatabilirdim ☺️ Sonra da geri kalanında yazar ne yazmıştı sonu nasil bitiyor diye kitabın hepsini okurdum ☺️
Gncokuyor okurunun profil resmi
♛hakan♞kutlu♛
♛hakan♞kutlu♛
zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Başlık yazma konusunda uygulamadakiler kadar iddialı değilim :)) Bu kitaba özgü bir cesaret gösterdim diyelim.Okuma biçimine gelince Cortazar’ın gönlü sıçramalı okumamızdan yana :))
1 sonraki yanıtı göster
Okuma Güncesi okurunun profil resmi
Kalemine, yüreğine sağlık hocam. Çok güzel bir inceleme olmuş ama bir şey eksik: sizin kitapla ilgili düşünceleriniz? Beğendiniz mi, zorlandınız mı anlayabildiniz mi, bize nasıl okumamızı tavsiye edersiniz?
Gncokuyor okurunun profil resmi
Okuma Güncesi
Okuma Güncesi
teşekkür ederim hocam, anladığım kadarıyla incelemeye yansıttım😊 keyifli bir okuma oldu her iki şekilde de okudum tabii sekerek okunmalı kesinlikle. Ucu açık bir eser, her okur farklı bir yorum getirecektir yanı sıra ortak bir kanı olarak Cortazar'ın entelektüel birikiminin her okuru büyüleyeceğini düşünüyorum.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.