Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
ŞEYTAN DİYOR TARIM İLACI İÇ GEBERT KENDİNİ...
3 hafta önce okuduğum lakin inceleme yazma fırsatına erişemediğimden dolayı ancak şimdi yazabiliyorum. Sıdıka… Sıdıka Saka bana çok değişik duygular tattırdı. Kah güldürdü, kah düşündürdü, kah duygusallaştırdı. Kendimle bir iç muhasebe yaptırdı. Canım Sıdıka… Etrafımızda o kadar çok Sıdıka’lar var ki… Hepsi gözümüzün önünden duruyor diyemeyeceğim çünkü onlar hep bir yerlerde gizli kalıyorlar, saklanılıyorlar. Üstlerine toplumsal cinsiyet rolleri biniyor, hem de haddinden fazla. Çünkü onlar bir kadın veya bir erkek! Sıdıka’nın dediği gibi; “Nası dalga geçmiyim yaa... Hayat böyle bişey mi yani?.. Kızlar koca bulup yavrulamaya, erkekler sıfır Tempra alıp, koyu Fenerbahçeli olmaya mı geliyo bu dünyaya? Yaşam dediğin sanattır... Sırf evin içinde geçse bile... İnsan hoş bi yemek keşfeder, değişik bi çiçek yetiştirir…” #229699846 Sıdıka okula gönderilmemiş lakin kendini çok güzel eğitmiş. Kitaplar okuyan, teleskopla uzaklara bakmak isteyen bir kız. Baskıcı, arada bir kendisine şiddet gösterin bir babaya; tutucu, onun “namusuna” bir “leke” gelmeden evlendirmek isteyen, kendisinin hoşuna gitmeyen bir şey yaptığında veyahut söylediğinde Sıdıka’ya terlik fırlatan bir anneye sahip öyle ki; -İntihar edeceğim anne… Yaşamak istemiyorum artık bu evde. -Sakın yapma Sıdıka. İntihar edersen bir de akşam baban gebertir seni. Ya da; - Saçımı kahkül kestireyim, hafif tonunu açtırıyim... Kızıla kaçan kestane mesela... Değişiklik olur, moralim düzelir... - İyi bari, git orospu ol, açılırsın! Cadoloza bak, morali bozukmuş diye gidip pavyon karıları gibi süslenicekmiş... Baban saçını ööle kıpkızıl görürse seni naapar biliyo musun? - Ay hayat diil Zlata'nın Günlüğü... Noolmuş saçımı değiştirirsem... Anayasada "Sıdıkanın saçı değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif olunamaz" diye bir madde mi var sanki... Öyle ya, saçımın dokunulmazlığı var, ... #229700005 Sıdıka’nın babası ve annesi yetmiyormuş gibi üstüne bir de mahalle serserisi, aklı biraz kıt –hatta biraz demek az olur- abisi var. Kendisinin tek övündüğü nokta errrrrkeeekk olması :D -Ay manyaklaşma abi… Sen on tane kızı arıyorsun telefonla… Şimdiye kadar 170 kere evlenmem 120 civarında da “namus cinayetine” kurban gitmen gerekirdi… -O başka… O kızlarla gönül eğlendiriyorum ben… Hem ben erkeğim… İşte tüm bu anlattıklarımdan mütevellit Sıdıka’nın hayatı bir fanus içinde, evin içinde kapalı kalarak geçmektedir. Dış dünyayla olan bütün bağlantısı pencereden dışarıya bakmaktır. Ki o da annesi gördüğünde –zaman zaman- sona ermektedir. Belki fiziki dünyada bundan ibarettir ama ruhi dünyası uçsuz bucaksızdır. “Bugün kötü olan her şeyi kendisiyle baş başa bıraktım, çünkü dışarıda bahar vardı... Yarın yine olucak...” #229658596 Ve ben de tıpkı Atilla Atalay’ın tanımıyla Sıdıka’yı şöyle tanımlıyorum. “O, bu dünyayla kucaklaşmak, bütünleşmek istiyor, kabuğundan çıkmak istiyor. Bir keresinde artık amacına ulaşmış bir Sıdıka olarak yaşamını sürdüren bir kız arkadaşım, yaklaşık olarak şöyle demişti yanlış hatırlamıyorsam: "Bırakmak, gitmek, değişmek ve yer değiştirmek (geride bıraktığımız kişilere göre) derin ihanetlerdir, ama bu biricik hayatımızın da (bizi ileriye götürecek) geniş yelkenleridir bana kalırsa." #229904580 Herkese toplumsal cinsiyet rollerinden uzak hayat diliyorum. Çünkü hayat böyle güzel, böyle yaşanabilir bir halde. İşte bu erkeklerin dünyasını gerçek ve güzel bir dünyaya çevirmek için verdiği uğraş nedeniyle beğeniyorum ben Sıdıka'yı. O kadar çok altını çizdiğim yerler var ki… Kara mizahta gerçekten çok güzeldi. Sıdıka’nın da dediği gibi “Bugün dışarıda bahar var. Yarın yine olucak.” Sona doğru yaklaşırken iyi ki okumuşum seni Sıdıka diyorum, iyi ki yollarımız kesişti. Şu hayatta Sıdıka’ların fikirleri ve düşünceleri artması; Sıdıka’ların hayatlarını zehir zemberek edenlerin bitip tükenmesi dileğiyle… Keyifli okumalar ve esenlikler diliyorum. Huzurla kalınız. Bana ayrılan sürenin sonuna geldim. Bir başka incelemede görüşmek ümidi ile… “Hep böylesiniz zaten... O yasak, bu ayıp, şu günah... Bilimadamları kaçık, sanatçılar orospu, sonra cehalet diz boyu... Ona buna kışkıran sürüler halinde...”
Sıdıka
SıdıkaAtilla Atalay · İletişim Yayınları · 2008799 okunma
··
363 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
Eline sağlık. Daha fazla inceleme yazmalısın.:) Kitabı okumadım ama dizisi zamanın ötesinde olan dizilerdendi. Özellikle Samim'i çok severdim. :)
Nida okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, zamanına sağlık hocam :) Bundan sonra daha fazla yazmaya gayret edeceğim. Kitabını da okumalısın hocam kesinlikle. Dizisine de ben de başlayacağım en yakın zamanda :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.