Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

287 syf.
8/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Ahlak Bekçisi İskelet
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar
'ın kalemiyle tanıştığım eser. 1946'da yayınlanıyor ve iki bölümde değerlendiriyorum: 1-Gençlerin mezarlıkta dirilen iskeletlerin gizeminin peşine düşmesi. 2-Birinci madde yüzünden tanışan iki gencin evliliği. İlk olayda dinsiz, imansız olarak nitelendirilen Doktor ve Filozof Tayfur ile tanışıyoruz, onlar mezar kazıp kemik toplarken. Amaçları bir iskelet birleştirip onu ahlak bekçisi yapıp konağın salonuna kurmak. Mezar kazan gençleri görünce neyin peşinde olduklarını anlamaya çalışan başka gençler de vardır, onları takip ederler ve bir gece mezarlıkta dirilen iskeletlerle karşılaşırlar. Hepsi bir olup o iskelet gizemini çözmeye çalışırlar. Mahallelinin, imamın, gençlerin olaya bakış açıları değerlendirilir bu bölümde. Din ile ilim kıyaslaması yapılır. Farklı çevrelerin hurafeler, din, iman, mezarlık, öteki hayat konusundaki inançları değerlendirilir. Burda gözüme çarpan şeylerden biri dinsiz filozofun evindeki hizmetçiye aşığım, seviyorum, evleneceğiz dedikten sonra tecavüz etmesi. Kızcağız evden kovarlar, barınamam, seviyorum diye sesini çıkaramaz ve adamın sözünü tutup onunla evleneceğini umar. İnanç yönünden inkarcı ve aykırı bir tip olan karaktere ayrıca böyle bir kötülüğün yüklenmesi tesadüf mü, karaktere derinlik mi vermeye çalışmış yazar; yoksa bu tip insanları şeytanlaştırmaya yönelik bir hareket mi yazının devamında göreceğiz. Neyse efendim, dirilen iskelet tiyatrosunun altından çok güzel bir kız çıkıyor, ismi Banu. Tayfur onu görünce aşık oluyor ve iskeleti kurup kızın onu görmesi için eve çağırıyor. Bu olup biterken Tayfur'un tecavüz ettiği zavallı hizmetçi kız aldatıldığını öğreniyor. Hem ırzına geçiyor Tayfur, hem de evlenme vaadi verip başkasına koşuyor. Allah belanızı versin erkolar. Kız da eriyor, fallar bakıyor, diyor ki "Banu ile evleneceksiniz ama başına kötülükler getirecek, ben seni koruyacağım." Kısacası bu hizmetçi kız yanı Nasıra ise tipik "evdeki melek" rolünde, Gilbert ve Gubar'ın tanımlamasıyla. O uysal, sesini çıkarmayan, erkeğin zulmüne, aldatmasına rağmen onun için çabalayan bir tip. Öte yandan Banu ise canavar, ölümcül kadın tipinde. Açık açık feminist, zeki, sanatçı bir kadın. O dönemde de sanata değer verilmediği için sevgilisiyle evlenemiyor parasızlıktan. O ne yapıyor? Tayfur ile zengin olduğu için evleniyor ve manitasını da eve süt kardeşim diyerek getiriyor. Gürpınar'ın felsefeci bi karakteri tecavüzcü ve gavat; feminist bir kadını ise 'wh.re' olarak yazması karakter derinliği mi yoksa kendi bakış açısı mı? Tüm bunlar olurken evdeki Nasıra'nın geceleri salondaki iskelet efendisiyle konuşması ve sevişmesi çok enteresandı. Kitabın sonunda ne oluyor tahmin edin. Ahlak bekçisi iskelet kocasını aldatan Banu'yu öldürüyor. Kitapta hayvan hakları, kadın hakları, sanata değer verilmemesi, batıl inançlar gibi konular işlenmiş, bu açıdan gayet hoştu. Nasıra tecavüzcüsünü iskelete savunmasaydı, Tayfur da ölseydi içimin yağları eriyecekti. Yazarın dilinin ağır olduğunu, Arapça kökenli kelimelerin çok olduğunu söyleyeyim. İlk bölümde daha çok diyaloglardan oluşan maceracı bir anlatım varken ikinci bölümde daha betimleyici, edebi bir dil kullanılmış. Okuyun, değerlendirin.
Dirilen İskelet
Dirilen İskeletHüseyin Rahmi Gürpınar · Everest Yayınları · 2010196 okunma
·
138 görüntüleme
Bay C okurunun profil resmi
Son paragraf öncesi spoiler uyarısı nerede acaba? Neyse ben zaten 1 yıl içinde okumazdım, unuturum, yani inşallah. Google'a "wh.re" ne demek yazdım, hiçbir sonuç çıkmadı, merakta ediyorum ama muhtemelen saçma bir şey fakat bulacam
ırmak okurunun profil resmi
Hocam inceleme bu, spoiler vermeden nasıl yapayım T-T Full spoi bir yazı bu ve en tahmin edilebilir kısmı sonu zaten merak etmeyin. O kelime de or.spu anlamına geliyor da sansürledim kendimce, iyi sansürlemişim knvşenvşeqnveşnv
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.