Gönderi

İslâm inancı derinlere kök salmıştı. İyice yerleşmişti. Kuvvetliydi. Bu nizamı temelinden sökebilmek veya kalplerde meydana getirdiği bağlılığı zayıflatabilmek için sömürgecilerin çetin bir mücadeleyi göze alması icap ediyordu. İtiraf etmek lâzımdır ki, Haçlı emperyalizmi bu gayreti gösterdi ve sonunda muvaffak oldu. Muvaffak oldu, çünkü İslâm namına isminden başka birşey bilmeyecek şekilde zehirlenmiş bir nesil yetiştirdi. Bu nesle göre Müslümanlık, "kul ile Rabbi arasında" kalan bir münasebetti. Tatbikat sahasında ne işi vardı? Cemiyet ve hayat meseleleriyle alâkası olamaz, diyordu. Aynı nesil, İslâm'ı, irtica, gerilik ve uyuşukluk müessesesi olarak tanıyor, dolayısıyla medeniyet kervanına katılmak için bu bağdan sıyrılmanın lüzumuna inanıyordu.
Sayfa 126Kitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.