Edebiyatımızda kahramanı çocuk olan ilk roman olma özelliği taşıyan Küçük Paşa, o dönemki Anadolu'nun toplumsal, siyasi, ekonomik yapısını da gözler önüne seriyor. Yazar çoğunlukla o dönemi anlatır bize ve ara sıra olayı keserek kendi duygu ve düşüncelerini de katar. İlk olarak köyünden süt anne olarak İstanbul'a bir konağa giden Selime ve oğlu Salih'in(Küçük Paşa) başından geçenler anlatılır bu romanda. Salih 2 yaşına geldiğinde Salih'in anne ve babası köye gitmek üzere konağı ve Salih'i bırakıp giderler. 6-7 yaşına kadar konakta büyüyen Küçük Paşa, evdeki büyük paşanın ölümüyle konaktan atılır. Salih anne babasının köyüne götürülür. Gittiğinde ise anne ve babasının boşandığını ve ikisinin de başkasıyla evlendiğini öğrenir. Salih babası ve üvey annesiyle kalmaya başlar. Salih'in babasının askere çağrılması üzerine Salih üvey annesi Hatice'yle kalır. Hatice çok acımasız, vicdansız kadının tekidir. Salih'e yapmadığını bırakmaz. Onu döver, söver, türlü zor işlerde çalıştırır. En son Salih bir gece hasta olup öksürdüğü sırada Hatice rahatsız olup onu dışarı atar ve Salih o gece ölür. Sonu kötü biten bir romanın daha sonuna geldim. Kitapta birçok cevapsız soru vardı ama genel olarak kitabın konusu güzel ve etkileyiciydi. Ah Küçük Paşa çok üzdün bizi. Keşke sonun böyle olmasaydı.