"Hayat efsaneyi tekrar eder. "
Bu söz, kitabı özetleyecek en iyi cümleydi bence. Doğu ile Batı'nın iki ünlü efsanelerinin karşılaştırıldığı ve bu efsanelerin gerçek hayatta da yaşanabildiğini gösteren muhteşem bir eserdi. Bir solukta okunacak kitap.
Eser, babası hayatta olan ama eksikliğini her zaman hisseden Cem'in gençlik yıllarından bahsederek başlar. Cem, dershane ve üniversiteye giriş için paraya ihtiyaç duyar. Bu sebeple bir kuyu ustası olan Mahmut usta ile birlikte Öngeren'e kuyu açmak için çalışmaya gider.Cem, ustasını babası gibi görmeye başlar ve ustasına karşı içinde çok büyük bir saygı duyar ama günler geçer iken 10 günde bitecek olan iş 1 aydır bitmemiş. Orada çalıştığı sırada ihtiyaçlarını karşılamak için kasabaya inerler. Cem kırmızı saçlı kadını ilk orada görür ve ona aşık olur. Kırmızı saçlı kadın( Gülcihan) 33, Cem ise 16 yaşındadır. Ama bu yaş farkı aralarında bir engel olmayacak, ardından gelecek olan olayların temelini oluşturacaktır.
Konusuyla, diliyle ve yaşanan olaylar zinciriyle okuyucuyu hiç sıkmayan bu eser kesinlikle okunmaya değer. Keyifli okumalar diliyorum.