Gönderi

El-Melik 6
Ansan infak ederek malını çoğaltmaz ve cennet nimeti olarak ebedileştir mezse mala gönülden bağlanmaya başlar. Mala gönülden bağlanan insan, zaman içinde mala/mülke kul olur. Peki, mala/mülke kul olmak nedir? Kişinin mal ile mutlu olup, yokluğunda öfkelenmesidir. Malın; kalbinin/ duygularının merkezine yerleşmesidir. Sevgisinin, öfkesinin, hüznünün, rızasının... malın varlığına ve yokluğuna göre şekillenmesidir. Buhari'nin Ebu Hureyre'den rivayet ettiği hadiste Peygamber buyurmaktadır: "Dinarın kulu helak olsun! Dirhemin kulu helak olsun! Helak olsun, ters çev rilsin! Ayağına diken battığında çıkaramasın! O, kendisine verildiğinde razı olur, verilmediğinde ise öfkelenir." Hadisin son cümlesine dikkat edelim. Bu, Nebevi bir ölçüdür. Böyle bir bağımlılık, İslam tarafından asla kabul edilmez. Mümin bir şeyi sevebilir, onun varlığıyla mutlu olabilir, ona alışabilir... Ancak bir şeyin varlığıyla mutlu olup yokluğuyla öfkeleniyorsa bu, o şeyin tüm kalbini ele geçirdiğini gösterir. Kalbi istila eden şey, insanı o şeye karşı kullaştırır: Allah Resülü (sav) başka bir bağımlılık için şöyle der: "İçki bağımlısı puta tapan gibidir." Tüm bağımlılıklar bu ölçülerle ele alınmalıdır. Bir şeyi sevmek ve ona alışmakla ona bağımlı olmak/kul olmak birbirinden ayrılmalıdır. toplan
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.