Herkese selamlar benim sevgilim kitap sever dostlarım. Çoktandır radarımda olan bir eser paylaşacağım sizinle. Aslında yorumu geciktirmemde, sürekli araştırmacı olmamın da parmağı var. Çünkü Baltalı Hano bir hikaye değildi. Bir anneydi. Evladını korumak isteyen bir anne. Evet 21 kişiyi baltası ile doğrayan kadından bahsediyorum. Hangimiz evladımız için dünyayı yıkmayız ki... Hadi bu baltalı olayından öncesine, Hano nun evveliyatına yani Hanzade olduğu döneme gidelim. Kabadayılık evresi Osmanlı dönemi sonlarında olması bir hayli dikkatimi çektiği için, bu kabadayılar kimdir necidir? Neden kabadayı olmuşlardır hep merak etmişimdir. Bir Beyoğlu çocuğu olduğumdan dolayı ve yetiştikleri bölge de tam yeri olduğu için, bu merak hep kaçınılmaz oldu. Soba başında dinledik bizden yaşça büyük ağabeylerimizden, atalarımızdan. Ürkmemizde o dönem cabası olurdu. Aslında hepsine kötü demek olmazdı. Kiminin çok canı yanmıştı, kimi ise Hano gibi evladıyla sınanmıştı. Kimi merhametliydi, kimisi ise fazla acımasız. Evet kimdi bu babalar? İpsiz Recep (Emice) (1862) ... Solak Ligor (1888) ... Odesalı Kosti (1895) ... Şık Manol (1890) ... Piç Ardaş (1886) ... Arap Hüsnü (1870) ... İlk kadın kabadayı: Baltalı Hano. ... Abdullah Palaz (1923) Yaşadıkları tarihleri bilerek yazıyorum ki, o dönemi benim gibi sizlerde araştırın diye. Kitap yorumum da göreceğiniz gibi Hanzade ve Ligor ile karşılaşacaksınız. Bebek gibi güzelliği ile nam salmış, sayılı ailelerden birinin kızı olan Hanzade, bir davete gider ve O ortam da, garip bir cinayet ile suçlanır. Ordan da hapishane yolları gözükür. Koğuşta kendinide epey saydırır. Erkekler koğuşunda Solak Ligor ile yarışmalarından birbirlerine hisler duyarlar. Öyle ki, birbirilerine verdikleri bir söz vardır. Tahliye olduktan sonra birbirlerini bekleyecek ve hayatın onlardan aldığı hayatı onlarda hayattan almak için. Burayı böyle sır tutmak istiyorum çünkü gerçekten asıl olay tahliye sonrası başlıyor. İlk etapta Hanzade oğlunu aramaya başlıyor. Çünkü oğlundan haber alamıyor. Adeta sırra kadem basmışcasına. Komiser Muharrem öz amcam ya. Arada tilt oldum sana ama bir o kadar da hayranlıkta duydum. Bu Hanzade oğlunu bulur bulmasına ancak ardında baltayla doğradığı 21 leş ile... İşte o vakitten sonra küllerinden yeniden doğan bir Baltalı Hano göreceksiniz. Ardında leş bırakıp, bir türlü Muharremin radarından kaçan yakalanamayan Hano. Güçlü bir kadınsın vesselam. Ama yazarımız Mehmet Işık var ya, sen bu kitabı yazmadın biliyorum yaşadın... Zihninde ve paralel evrende an be an yaşadın. Sonra cümleler ile bize de yaşattın. Bu polisiye romanından çok daha öte. Ben bir sonraki romanı iple ve hasretle çekiyorum. Sonunada kucak dolusu saygılarımı bırakıyorum.

Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023239 okunma

·

52 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.