Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tutulmuştum… Resullullah’ın(s) pırıltısına… Tebessümüne. Kaşlarını kaldırarak zaman zaman hayret edişine. Geceleri bile aydınlatan ışığına. Mütevazılığına. Kararlılığına. İradesine. Nezaketine. Sesine. Ellerine. Hiçbir harama ve haksızlığa uzanmamış, hep helali işaret eden, ancak ve ancak Rabbine açılan o ellere. Ve parmak uçlarındaki pırıltıya… Ve tanır beni, O’nun(s) pırıltısı. Beni korumuş ve koruyacak olan da işte bu pırıltıdır. Ben O’nun(s), benim dışımda kimseciklere açıklanmamış sırlı pırıltısına tutulmuştum… Seher vakitlerinde ve gecenin en koyu karanlığında kimseciklerin tanık olmadığı o yalnızlığını… Kimseciklere ele vermediği o kendi halindeliğini. Asla tam olarak keşfedilemez seçkinliğini… Kimseye teslim olmayan kendiliğini… Öngörülemez derinliğini… Kalabalıkların tam ortasındayken bile tek başınalığını… Masumiyetini, kederini, hüznündeki parıltıyı sevmiştim.Tutulmuştum. Fedakarlığındaki pırıltıyı… Sevdiklerini severkenki coşkusunu…Kaçındıklarından uzaklaşırken kurduğu o direngen mesafeyi…Derleyip toparlayıcılığını… Yakınlığındaki ve uzaklığındaki pırıltısını…Sevmiştim…Saçı sümbül, gözü yıldız, sesi nehir, sözü deniz…Pırıltısıydı tutulduğum…
·
1 artı 1'leme
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.