Okumaya başladığınızda, "bu kitabı yorumlarken 'benim için zaman kaybıydı' şeklinde yoruma başlayacağım" diyorsunuz. "Ya aslında bu öykü fena değildi" diye devam ediyorsunuz. Sonlara doğru ise "bu kitabı tekrar okumalıyım" diyorsunuz. Spencer Holst'te minik bir megalomanlık da sezdiğiniz bu eseri belki de orijinal dilde okumamız gerekiyor. Abdullah Başaran da kitabın sonunda çevirinin zorluğunu itiraf etmiş zaten...