Kâle karînuhu rabbenâ mâ etgaytuhu ve lâkin kâne fî dalâlin baîd:
“(O gün kişi ölürken) Arkadaşı (olan şeytan) der ki:
Rabbimiz! onu ben azdırmadım (onu ben tuğyana düşürmedim),
o kendisi zaten derin bir dalaletteydi (bilerek benim peşimden geldi).”
Kâle lâ tahtesımû ledeyye ve kad kaddemtu ileykum bil vaîd:
“(Allah) Buyurur ki: Benim huzurumda çekişmeyin, ben size daha önce ikazımı yapmıştım (sizi uyarmıştım).”
Mâ yubeddelul kavlu ledeyye ve mâ ene bi zallâmin lil abîd:
“Benim katımda söz değiştirilmez (her neye hükmetmiş, neyi vahyetmişsem hükmüm odur) ve ben kullarıma zulmedici değilim (kullarıma zulmetmem mümkün değildir).”