Gönderi

Annemin Çadırı
Herhalde ev mobilyalarını tasarlarken bunu amaçlamıştı birileri; biraz cereyanda kalsa hastalanmaya teşne çekirdek ailenin parçalanmasına, her bir parçanın kopup uzay boşluğunda birbirinden uzağa sürüklenmesini engel olmak içindi mobilyalar. Bir masanın en az iki sandalyesi oluyordu mesela. Ikili koltuk ha keza. Hele iki kişilik yatak. Insanın sokakta yanından geçip gideceği bir adamla ya da kadınla bir ömür boyu birlikte uyumaya mecbur kılmaktan başka neydi ki bu kötü fikrin özü? Her gece aynı yorganın altında uyuyan iki insan değil kopmaya, kopmayı aklının ucundan geçirmeye dahi nasıl cesaret edebilirdi. Ailemizi aynı çatı altında kenetleyen şey eşyaydı sanki; tek sandalyesini kullanmadığımız 4 kişilik yemek masamızdı, odalarımızı birbirine bağlayan koridorlardı, yüzümüzü birbirimizin ıslaklığına kuruladığımız havluydu, paltolarımızı birbirine sarılma mesafesinde muhafaza eden portmanto, çamaşırlarımızı birbirinin kirli sularında döndürüp duran çamaşır makinesi ...
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.