Demirkubuz'un sinema evreninde her şey insana düşmandır: Zaman, mekan, dünya, insanlar, hayat, kader, ev... Her şey ve her şey düşmandır insana, kendisi bile... Dört yanı cehennemle, düşmanla çevrili tekinsiz bir dünyada insanın biricik varlığı ise dehşettir; o dehşet içinde doğar, dehşet içinde yaşar ve ölür. Öyle ki "Demirkubuz filmlerinde dehşet normalliğin alt metnine dönüşür. Tekinsizliğin kaynağı tam da budur zaten, dehşetin adeta evcilleşmesi, yeknesaklaşması, rutin haline gelmesi."