Ahlak töresel bir değer olarak bir taraftan geçmişten beslenerek gelirken diğer taraftan yeni karşılaşılan meseleler üzerinden sürekli güncellenmekte, ahlâki olanla olmayan yer değiştirmektedir. Bu güncelleme sabit bir ahlâki durumun olmadığını, geçmişten bugüne taşınan şablonlar üzerinden yeni ahlâki çıkarımlar üretildiğini gösterdiği için şüphe çekmekte. Ne var ki bunu aşmak için ahlâki toplumsal faydaya ilişkin bir değer yönelimi veya normlar olarak sabitlemek de pek olanaklı görünmez.