"Oysa sözcükler yalan söylüyordu. Nesnelerin artık aynı nesneler olmayışı bir yana, sözcükler de ayni sözcükler değildi. Sözcükler yanlış geliyordu bana. Nesneler işlevlerini kaybetmişlerdi sanki. Bir şeyler yapıyordum bu nesnelerden, ama yaptığım şeye uygun değilmişler, hatta hiçbir yerde kullanılmamaları gerekirmiş gibi geliyor bana. Onlara dokunmaya hakkım yok sanki. Ne yapacağımı bilemediğim yeni bir dünyaya dalmıştım. Hiçbir şeye yaramayacak bir dünyaya."