Gönderi

Vahşi doğaya hafifçe de olsa temas etmemiz; konuşmalarımızı insanlarla sınırlamamaya, en muhteşem hareketlerimizi dans pistleriyle, kulaklarımızı sadece insan yapımı aletlerin müziğiyle, gözlerimizi "öğretilen" güzellikle, bedenlerimizi onaylanmış duyumlarla, zihinlerimizi zaten hepimizin hemfikir olduğu olgularla sınırlamamaya yöneltir. Bütün bu öyküler; içgörünün bıçağını, tutkulu hayatın alevini, bildiklerini söyleme soluğunu, bakışlarını kaçırmadan gördüklerine dayanma cesaretini, vahşi ruhun güzel kokusunu sunar.
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.