Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Herkes yüzümde kötü duyguların belirtilerini aramıştır hep, oysa hiçbir kötülük yoktu içimde. Ama onlar var olduğunu düşünüyorlardı, istedikleri de oldu sonunda. Alçakgönüllüydüm, gösteriş meraklısı olmakla suçladılar beni: Bu yüzden açılmaz oldum insanlara. lyiyi ve kötüyü ruhumun derinliklerinde hissediyordum. Hiç kimse sevmiyordu beni, herkes gururumla oynuyordu: Kin güden bir çocuk olup çıkmıştım. Ama öteki çocuklar gülüp eğleniyorlardı, konuşkandılar. Ben kendimi onlardan yukarılarda görüyordum, onlar ise beni kendilerinden aşağıda. Kıskanç bir çocuk olmuştum. Bütün insanlan sevmeye hazırdım, ama hiç kimse anlamıyordu beni. Böylece kindar biri oldum. Renksiz gençlik yıllarım kendimle ve dünyayla savaşarak geçti. Alay edilmekten korktuğum için en güzel duygularımı yüreğimin derinliklerine gömdüm. Orada ölüp gittiler. Gerçeği söylüyordum, inanmıyorlardı, bu kez yalan söylemeye başladım. Dünyanın ve toplumun çarklarının nasıl döndüğünü iyice öğrenince yaşam biliminde usta oldum. O zaman, başkalarının böyle bir ustalıkları olmadan nasıl mutlu olduklarını, benim yılmadan ermeye çalıştığım o mutluluğa hiç çaba harcamadan nasıl erdiklerini anladım. işte o zaman bir umutsuzluk çöktü içime. Ama tabancayı şakağa dayayarak son verilen umutsuzluklardan değildi benimki. Sevimlilikle ve içten bir gülümseyişle gizlenmeye çalışılan soğuk, güçsüz bir umutsuzluktu. Ruhsal yönden sakattım artık. Ruhumun bir yansı yoktu. Kurumuş, buharlaşıp gitmiş, ölmüştü. Kesip attım o yansını. Oysa öteki yansı kıpırdıyordu, canlıydı, herkese hizmete hazırdı, ama kimse fark etmedi bunu, çünkü öteki yarısının yok olduğundan kimsenin haberi yoktu.
Sayfa 158
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.