Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Abdülhamid Filistin'de Yahudilere tek karış toprak vermedi” şeklindeki “slogan” Osmanlı arşiv kayıt ve vesikalarına göre gerçek değildir. Abdülhamid devrinde görünüşte Yahudilerin Filistin'de toprak satın alma hakları yoktu ve Osmanlı vatandaşı değillerse Filistin'e giriş yaparken pasaportlarını verip Kırmızı Tezkere almakta ve en fazla üç ay burada kalabilmekteydiler. Ancak ne hazindir, arazi satın alma ve Kırmızı Tezkere ile alakalı yasak ve kısıtlamalar pratikte hiçbir işe yaramıyordu. Osmanlı vatandaşı olmayan Yahudiler tüm yasaklamalara rağmen Filistin'de arazi sahibi olabiliyorlardı. 1880-1908 yılları arasında Siyonistler, Filistin topraklarında hatırı sayılır bir arazinin sahibi olmuş ve bölgede hâkimiyet tesis edecek kadar olmasa bile söz sahibi olacak bir nüfus yoğunluğuna ulaşmışlardı. Abdülhamid'in bazı Yahudilere verdiği özel izinle yapılan arazi satışları ve Büyük Devletlerin baskısıyla yapılan ya da neticesi kabul edilen arazi satışları haricinde Siyonistlerin arazi sahibi olmalarının temel sebebi Osmanlı memurlarının ahlaksızlığı ve aldıkları muazzam rüşvetler ve paraya olan tamahları neticesi vuku bulan satış ve işgallerdi. Bazı çiftçilerin kimi zaman devletten yardım istemelerine rağmen herhangi bir yardım göremedikleri de oluyordu. Kaldı ki vergi borçlarından dolayı da devlet bu arazileri satışa çıkarabilmekteydi. Filistinli olmayan bir kısmı Müslüman ama çoğu Hıristiyan olan aracı bir Arap kesimin de fakir Filistinlilerin topraklarını satın almak suretiyle toplayıp belli bir müddet sonra bunları Yahudilere devrettiği de vaki ise de, yine de Filistinli Müslümanların topraklarını kendi rızalarıyla Siyonistlere sattığı iddiası mübalağadan başka bir şey değildir. 1897 yılında Dünya Siyonist Örgütü'nün kuruluşuna kadar Filistin'de arazi alımını Osmanlı Devleti'nce muteber iki Yahudi'nin, Baron Edmond Rothschild ve Baron Maurice Hirch'in kurduğu Yahudi Kolonizasyonu Birliği yapmaktaydı. Ayrıca Filistin'in Yafa, Hayfa ve Kudüs gibi şehirlerinde bulunan yabancı konsoloslar da Museviler adına müstear isimle arazi satın almaktaydı. Osmanlı Devleti'nin borçlanma işlemlerine aracılık eden Rothschild'e ilginçtir, Abdülhamid devrinde arazi satın almada bir kısıtlama uygulanmamaktaydı. Onun şirketlerine ve müstear adlarla arazi alan temsilcilerine sadece bir şart ileri sürülmekteydi. Bu da satın alınan arazilere muhacir göçmen iskân edilmemesiydi. Ancak bunun fiiliyatta bir anlamı yoktu. Çünkü bu araziler koloniler inşa etmek ve buraya çeşitli şekillerle sokulan göçmenler iskân edilmek için satın alınıyordu. Değişik yollarla Filistin'e sokulan bu göçmen Yahudilerin inşa edilen kolonilere iskân edilmelerinden sonra devlet tarafından sınırdışı edildiklerine dair arşivlerde tek bir kayıt da mevcut değildir.
Sayfa 132Kitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.