Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Öskültasyon ya da başka bir deyişle vücudun içinden gelen sesleri dinlemek ilk defa, sadece kulağını hastanın göğsüne koyarak onu dinleyen Hipokrat tarafından tanımlanmış ve ünlü Fransız hekim René Théophile Hyacinthe Leannec'in (1781-1826) steteskopu icat etmesine kadar fizik muayenede kullanılan yardımcı bir teknik olmuştur. Laennec'in bu aleti tasarlarken, uzun bir tahta çubuk ve çekiçle oyun oynayan çocuklardan esinlendiği söylenir. Çocuklardan biri elindeki tahta sopanın bir ucuna kulağını dayamış, öbürü ise tahtanın öteki ucuna çiviyle vuruyordu. Vuruş sesleri tahtanın içinden iletiliyordu. Leannec, öncelikle bir kağıdı rulo yapıp kulağına dayayarak hastanın göğsünü dinlemeye başladı ve kalp atışını net olarak duydu. Bunun ardından içi boş tahta silindirli steteskobu geliştirdi. Kulaklıklardan gelen kauçuk bir boru ile diyaframa bağlanan modern iki kulaklıklı steteskop, zaman içinde değişime ugradı ve Avusturyalı hekim Josef Skoda'ya dikkate değer başarılar kazandırdı. Usta hekim, özellikle kalp, akciğer ve bağırsaklardaki -içlerinden kan, hava ve bağırsak sıvıları geçerken çıkan karakteristik sesler sayesinde- normal işlevleri ya da bir dizi yapısal anomaliyi kesin bir şekilde tespit edebilmekteydi.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.