Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Şamil'in üçüncü eşi Emine'ydi. Kistlerdendi. Üç yaşındayken bir baskın esnasında esir alınmış ve Şamil'in çocuklarıyla birlikte büyümüştü. Çocukken Cemaleddin'le birlikte oyunlar oynamıştı. Cemaleddin Ahulgo'da Ruslara teslim edilince, kendinden iki yaş büyük olan Gazi Muhammed'le vakit geçirmeye başlamıştı. İki çocuk çok iyi anlaşmıştı. Emine on altı yaşına bastığında genç kızın güzelliğinden etkilenen Şamil, onu üçüncü eşi olarak aldı. İmam, siyasi nedenlerle oğlu Gazi Muhammed'i Danyal Bey'in kızı Kerime'yle evlendirdi. Kerime'ye pek güvenmiyordu; ama Danyal Bey'le akrabalık bağı kurmak akıllıca bir hamleydi. Gazi Muhammed, eşine delicesine aşıktı. Babasının Ruslarla müttefik olduğu dönemde çocukluk yıllarını Tiflis'te geçiren Kerime, fevkalade kültürlü biriydi. Büyük ihtirasları vardı. Bu nedenle İmam'ın veliahdıyla evlenmeye kararlıydı. Hem Asyalıların güzelliğine hem de Batılıların cazibesine sahip bu kız, kocasının aklını başından aldı. Bu durum, kayın pederini çileden çıkarıyordu. Kerime, ne zaman Karatay'dan Büyük Avul'a ziyarete gelse, ortalığı bir parfüm kokusu kaplardı. Altın işlemeli tülbendini kıymetli taşlarla üslenmiş iğnelerle saçlarına tuttururdu. Şuanat ve Zahidet, Kerime'nin kürk astarlı, sırmalı paltosundan gözlerini alamazdı. Şuanat dahi İmam'ın süslenmeye karşı olmasına içerlerdi. Bazen Kerime'nin müsrifliği Şamil'i o kadar kızdırırdı ki gelinin eşyalarını alan İmam, hepsini yakardı. Kerime ağlar gibi yapsa da Karatay'da daha nice güzel elbisesi olduğunu bildiği için içi rahattı. Eşinin iç çeke çeke ağladığını gören Gazi Muhammed, ona daha da yürekten bağlanırdı. Yaşan anlara üzülen Emine, kendisini odaya kilitler ve kendinden geçinceye kadar ağlardı. Esirler, avulda ne olup bittiğini yavaş yavaş öğreniyordu. İlk geldikleri gün o kadar bitkin ve endişeliydiler ki odalarının rutubetli duvarlarından ötesini gözleri görmemişti. Sadece yatıp uyumak istemişlerdi. Gece huysuzluk yapan çocuklar, hiç durmadan ağlamıştı. Dışarda yürüyen muhafızların ayak sesleri duyuluyordu. Dağlarda uluyan çakallara vadideki köpekler karşılık veriyordu. Zar zor daldıkları uykudan, sabah ezanını okuyan müezzinin sesiyle uyanmışlar, titreyerek yataklarından kalkmışlardı. Esaret döneminin yeni safhası başlamıştı.
Kistler: Gürcistan'ın Kakheti bölgesindeki Pankisi Boğazı'nda yaşıyorlar.
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.