Javier Marias bu kez Shakespeare’in Macbeth’inden geçen bir dizeden almış bu kitabının ismini. Girişte bu alıntı veriliyor: ‘My hands are of your colour; but I shame to wear a heart so white.’ Hikaye açılırken dönüp sık sık atıfta bulunuyor ve farklı alıntılara da tekrarlarla yer veriyor. Bir tema olarak çevresinde döndüğü bazı ifadeler/kelimeler/cümleler var, her zaman yaptığı gibi. ‘I have done the deed’ Bunu yaptım bile! /Yapmam gerekeni yaptım! ‘So brainsickly of things’ ‘uyuyanlar ve ölüler birer tablodan başka bir şey değildirler.’ Ve dahası… Kitap evlilikler, aşklar, ilişkiler, güven duyma, sırlar ve insanın korkunçluğu üzerine. Hikaye bir int*har sahnesiyle açılıyor. Ardından gelecek bir zamana gidip, int*har edenin kim olduğunu ve neden int*har ettiğini merak ederek okuyoruz. Asıl tetiklenmek istenen duygunun merak unsuru olduğunu düşünmesem de, küçük küçük okuru yemleyerek merak ettirecek bir şeyler yerleştiriyor hikayesine sık sık. Beyaz Kalp’te Marias’ın çevresinde döndüğü temalar: sır tutmak/sırlar, zorlamak, şüphe duymak, anlatmak veya susmak… Sımsıkı bir yumak gibi bütün olaylar, cümleler, karakterlerin yaşantılarında geçen olaylar tesadüfen karşılaşma olarak adlandırılabilecek kimselerin hepsi birbirine değiyor anlatısında. Dışarıda hiçbir cümle bırakmayacak şekilde anlatısını tamamlıyor. Beyaz Kalp’te diğer kitaplarından da ipuçları bulmak mümkün. Öncesinde Yarınki Yüzün’ü okumuş olduğum için serinin ikinci kitabının ana teması ve aynı zamanda adı olan Dans sahnesinin başlangıcını burada da bir paragraf olarak yer veriyor. Hatta orada kadınlara refakat eden çevirmen bu kitabın baş karakteri ve anlatıcısı. Bir de Berta adında bir karakter dahil oluyor kitabın ortalarında. Henüz okumadım ama bu karakterin de başka bir kitabı olan Berta Isla olabileceğini düşünüp merak ettim. ‘Anlatma veya susma’ Yarınki Yüzün’de uzun uzadıya ele aldığı konulardı. “İnsanlar durmaz her zaman her şeyi birilerine anlatırlar” bu cümle kitapta geçen cümlelerden biri. Altını doldura doldura sayfalarca ve başka bir öyküye arka plan yaparak açmıştı bu cümleyi o serisinde. Sevdiğim başka bir özelliği olay akışının olabildiğince doğal olmasına özen göstermesi Marias’ın. Mesela karakterlerin konuşması ekranında mutlaka bir yerlerde bir televizyon açık oluyor ve karakterlerin arada bir gözü takılıyor ekrana, o esnada ekranda neyi gördüklerini de anlatısına dahil ediyor. Bu bilinen bir film, şovdan önemli bir kare olabiliyor. Bu kitabında ekranda genelde dönen şov Family Feud. Bazen burada karşıma videoları çıkan bir game show. Karakterlerin tüm hareketlerini ve yüz ifadelerini, ne söylerken ne söylemek istediklerini olabildiğince detaylı bir şekilde anlatıyor. Marias bol bol anlatıyor, anlatıyor, mest ediyor. Bunu başkaları gibi mi yapıyor? Kesinlikle hayır. Ne diyebilirim mest olarak okudum yine. Çok fazla seviyorum. 10/10 “Yaşam ya da gelecek yıllar yapılanlara bağlı değildir, insanın bildiklerine bağlıdır, yaptıklarını bilmesine ve tanık olmadığı için ya da söylenmediği için bilinmeyenlere bağlıdır.”

Beyaz KalpJavier Marias · Yapı Kredi Yayınları · 2016529 okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.