Yazarımız bu enfes kitabıyla - kitap diyorum, çünkü bu ne bir roman, ne de bir hikaye - hiciv dolu bir yergi kaleme almış. Kime karşı, neye karşı peki? Bild Gazetesi üzerinden basın yayıncılığın sansasyonel habercilikle hakikati kurban etmesini ve bunu yaparken kimlerin hayatını ve itibarını iftiralarla yerle bir etmesini. Bild Gazetesi Almanya'nın siyonist medyasının ağababasıdır. Koskoca Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff'u - sırf İslam da Avrupa'ya aittir diyerek Müslümanlara sahip çıktığı için - manşet ve baş sayfalarında HER GÜN topa tutmuş, özel hayatını didik didik etmiş ve sadece görevinden istifa etmesine ve siyasi kariyerinin bitmesine sebep olmamış, üstelik eşinin boşanmasına bile sebep olmuştur. Böylesi bir şirret ve lanet bir medya kuruluşudur Bild Gazetesi ve bağlı olduğu Springer Verlag. Böll bir aydın olarak bu gazeteyi haliyle eleştirmiş ve kaç kez davalı olmuştur. Hatta onunla şahsi bir savaş bile sürmüş ve şahit olduğu başka vakalarda da diğer mağdurların yanında saf tutmuştur,

Günter Wallraff nin yanında yer aldığı gibi. Anlatı günlük veya rapor halinde, kısa kısa bölümlerden oluşuyor. Meşhur bir avukat ve onun eşinin yanında çalışan bir ev hizmetkarı olan genç, bekar ve güzel Katherina Blum tanımadığı bir adama aşık olmakla hayatı altüst olur. Tanımadığı adam ülkece aranan bir kaçkındır ve polisle birlikte medya da peşindedir. Katherina ile olan aşk ilişkisi öğrenildiğinde, anlatıda "malum gazete" diye isimlendirilen ama kitabın başında Bild Gazetesi olarak deşifre edilen basın organı, manşetlere doğru yanlış demeden, hatta kasıtlı olarak hakikatı tersyüz ederek taşıdığı haberler ile Katherina'yı hafif meşrep bir kadın olarak lanse eder topluma ve çevresindeki yakın insanları bile kariyerleri mahvolacak derecede çamura çeker. Olaya bir de bir, iki cinayet sokarak yalan haberciliğin insanları ne duruma getirebildiği ve nelere sebep olabildiğini yazar ustalıkla gözler önüne serer ve medyayı sorumluluğunu hatırlatır. Peki bir şey değişti mi Almanya'da diye soracak olursanız, değişmedi demek zorunda kalırım. Ama yazar aydın civdanının getirdiği sorumluluğu ve şer şebekesiyle kendi imkanlarıyla cesurca mücadele etmiş ve aydın olmanın halka karşı sorumluluğunu hakikatin yanında yer alarak yerine getirmiştir. Böll, yazarlığının dil kalitesi yüksek bir kalem değil yalnızca, bu anlatıda görüldüğü üzere hiciv ve kara mizah konusunda da müthiş derecede yetenekli. Alman enkaz literatürü denince benim için ilk akla gelen ve mutlaka tanınması gereken yazarlardan. Okur seviyenizi de ölçebileceğiniz yüksek seviyeli bir yazar. Kitapla kalın...