Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İdeoloji, gündelik söylemi sağduyu şeklinde doldurduğu için, kendi kendine yeten bir “siyasal fikirler” veya “önyargılı görüşler” bütünü olarak, gündelik yaşamdan ayrılamaz. Ne de bir “dünya görüşünün" soyut boyutlarına indirgenebilir veya “hatalı bilinç”i saptamak için kabataslak bir Marksist yaklaşımda kullanılabilir. Tersine, Althusser’in belirttiği gibi; ... ideolojinin, “bilinç”le pek fazla bir ilgisi yoktur... Aslında o son derece bilinçsizdir. İdeoloji, gerçekte bir temsil sistemidir, fakat pek çok durumda, bu temsillerin “bilinç”Ie bir ilişkisi yoktur: bunlar genellikle imgeler ve çoğu zaman da kavramlardır, fakat hepsinden çok, bu temsillerin insanların üzerinde oluşturduğu yapılardır ve bu da “bilinç” yoluyla olmaz. Bunlar, algılanmış-benimsenmiş ve katlanılmış kültürel nesnelerdir ve insanlar üzerinde, onlardan kaçan bir süreç sayesinde, işlevsel bir etkisi vardır. (Althusser, 1969)
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.