Gönderi

Kendi kendime, 'Yüz gün boyunca her gün kente gitmek için geç­tiğim köprünün üstünden bir çakıltaşı alıp suya atacağım,' dersem, yaparım. Yedinci gün unutup da geçersem, 'yarın iki taş alıp atarım, aynı şey olur,' demem. Onun yerine ge­ri döner çakıltaşını suya atarım. Ya da yirmi gün sonra, 'Arkadaş bu iş anlamsız. Her gün bir çakıltaşı atmanın ne anla­mı var ki. Bir avuç at, olsun bitsin,' demem. Ne öyle derim ne de öyle yaparım. Kendime bir görev verdim mi onu tamamlarım. Bu nedenle, aylaklığı da sevdiğim için, pratik ol­mayan, güç işlere kalkışmam."
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.