Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

724 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Tutunmak ya da tutunamamak, işte bütün mesele bu :)
Uzun sayılabilecek bir aradan sonra tekrar merhabalar. Bugün ülkemizde en çok yarım bırakılan kitaplardan olan "Tutunamayanla" hakkında naçizane fikirlerimi en spoilersiz şekilde paylaşmaya çalışacağım. Okuyacak olan herkese iyi okumalar dilerim. Tutunamamak nedir acaba? Hayata tutunamamak, tutunacak bir dalı kalmamak? Yaşam için sebepler aramak, belki bulmak belki de bulamamak? İşte kitabımız da tam bunlarla alakalı. Ana karakterimiz olan Turgut Özben, bir gün arkadaşı Selim Işık'ın intihar ederek öldüğünü bir gazeteden öğrenir. Ardından bu işin peşine düşerek Selim'in neden bunu yaptığını çözmeye, tabiri caizse Selim'i çözümlemeye çalışır. Selim'in hayatından geçen, onu tanıyan kimi arkadaşları ile görüşmeler gerçekleştirir. Tabiiki bu görüşmelerin büyük çoğunluğu derin düşünceler ile geçer. Aslında Turgut, Selim'in intiharını ve sebeplerini çözümlemeye çalışırken kendisiyle de içsel bir hesaplaşmaya girer ve kendisinin de tutunamayan bir birey olup olmadığının sorgulamalarını yapar. Gelelim kitaba ait düşüncelerime; Öncelikle bu kitabı "acaba sonunda ne olacak" gibi bir düşünceye girerek okumamak lazım çünkü kitap bize bunu vaadetmiyor zaten. Öyle ki kitapta geçen " Hayatımın başı ve sonu belliydi, hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım." cümlesinin de bunu destekler nitelikte olduğunu düşünüyorum. "Kitabın okunması zor muydu?" Sorusuna gelecek olursak bu kişiden kişiye değişir elbette. Şöyle ki, kitap bilinç akışı tekniği ile yazıldığı için bol bol içsel konuşmalar, sayıp dökmeler mevcut. Bu da alışması biraz zaman alan bir teknik bence. Ama zaten Tutunamayanlar okumaya niyetli okurların bu duruma alışkın oldukları, ya da biraz okuyunca alışacakları kanaatindeyim. Gelgelelim ben, kitapta sadece iki yerde zorlandım ve uzun sayılabilecek bir zaman harcadım. Birisi Selim'in notlarında bulunan şarkıların mısra mısra analiz edildiği bölüm, diğeri de yaklaşık 76 sayfa boyunca hece çizgisi ya da ara ara kesme işareti dışında noktalama işaretinin olmadığı Günseli'nin mektubu bölümüydü. Bu iki yer dışında okurken zorlandığımı söyleyemem. Elbette bu kitabı verimli ve etkili bir şekilde okumak için belli bir düzeyde okuma yapmış olmak gerekli diye düşünüyorum. Oğuz Atay diline alışmak için önce Korkuyu Beklerken ile başlarsanız yararınıza olacaktır. Dikkatimi çeken son bir noktayı daha paylaşıp incelememi sonlandıracağım. Kitap içerisinde elbette harika alıntılar mevcut. Ama bilgi kirliliği olarak platformlarda yayılmış çoğu (kimine göre fazla arabesk) cümleler kitapta yer almıyor. Keşke Oğuz Atay yaşasaydı da bu tarz asılsız cümle için "Benim böyle bir cümlem yok" diyebilseydi... O yüzden naçizane önerim kitaba ait bir cümle gördüğünüzde o cümlenin geçtiği sayfa numarasını sorgulamanız olacaktır. Herkese keyifli okumalar dilerim... Not: Daha detaylı bir inceleme isterseniz
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
incelemesine göz atabilirsiniz...
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,6bin okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.