Tüm parasını deodorantlara ve Tommy Hilfiger kıyafetlere yatıran, aynaya baktığında karşısındaki görüntüden son derece memnun olan ama aslında gerçek duyguları yüzeye çıkar da, yarattığı izlenimi mahvederse diye korkan on yedi yaşındaki bir delikanlının yaşadığı cool duygusu; ya da başarılı ve modern bir genç kadının kaba saba, ağzı bozuk bir adama kendini köle olarak adarken hissettiği cool'luk. Pek çok modern ego, güçlü bir tinsel yapıştırıcı olan cool ile birbirine tutturulmuştur. Dikkatlice işlenmiş ve geliştirilmiş cool tavır, en yoğun duyguların, en zorba duyguların üzerini örtebilir. Amerikan kenar mahallelerinde benimsenen sokak kültüründe cool olmak, gangsta rap müziğinde de övüldüğü gibi, saygınlığın öyle önemli bir gereğidir ki, insanlar bu uğurda cinayet bile işleyebilir.