Öncelikle yazarın okuduğum ilk kitabı.Kitap,trafikte kırmızı ışıkta beklerken birden bire kör olan bir adamın kör olması ile başlıyor.Ve ülkede bir körlük salgını sonrası herkes kör oluyor.Ne devlet,ne hükümet kalıyor ortada.Bu kaotik ortamda sadece bir kadın görüyor. O kadının neden kör olmadığını bazı teorilerim olsa da tam olarak anlayamadım. (Okuyup anlayan varsa, belirtirse sevinirim)
Kitabı okurken sürekli kendime"Böyle bir ortamda görmeyi mi?,kör olmayı mı?tercih ederdin."derken buldum kendimi.Sanırım yüreğim bu vahşete,acıya ve sefalete dayanamayacağı için kör olmayı yeğlerdim.
Kitabı elim boğazımda okudum. Bazı bölümlerinde nefesim daraldı.
Sağlıklı gözleri olan bir yazarın, körlüğü ve o psikolojiyi bu kadar başarılı anlatması çok şaşırttı beni.
Herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.