Spinoza'ya göre, peygamberler, kimi zaman sadece ahlaki mesajlar veya hayatta işe yarayacak örneklerden fazlasını sağladıklarını düşünmüş olabilirlerdi. Fakat geleceği tahmin etmeye, spekülatif teolojik meseleleri veya mucize anlatılarını ele almaya kalkıştıklarında onları görmezden gelme hakkımız vardı, zira bu adamlara "olağanüstü derecede canlı bir hayalgücü ve olağanüstü olmayan bir akıl bahşedilmişti." Aynı şey Yeni Ahit yazarları için de geçerliydi.