Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
The Fires of Heaven (The Wheel of Time #5) | Göğün Ateşleri (Zaman Çarkı #5) Goodreads: 4,8/5 1000kitap: 9,2/10 5/5 "Çark dokuyor." Lan Mandarb'a gitti, siyah aygırın kolanını kontrol etmekle meşgul oldu. "O bir askerdi, kendi tarzında, benim kadar asker. Son yirmi sene içinde bu iki yüz kez olabilirdi. Bunu biliyordu, ben de biliyordum." Ölmek için güzel bir gündü." Sesi her zamanki kadar sertti, ama o soğuk, mavi gözler kızarmıştı. Zaman Çarkı serisinin her kitabını bitirdiğimde beğenim artarken bir yandan da seri bittiğinde bir boşluğa düşeceğimi hissediyorum. Çok sevdiğim kitaplar bittiğinde, kitap kahramanlarından ayrılmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Çünkü kitap karakterlerini de benimsemiş oluyorum; sonuçta bu yolculuğu güzelleştiren onlar… Buna ek olarak; bir de kolay kolay kitap beğenemiyorum, kült eserleri okumanın en büyük dezavantajı bu olsa gerek. Kitaba Aes Sedaileri okuyarak başlıyoruz. En kapsamlı bilgi Mavi Ajah’a ait; hem tüm Ajah’a ait olanlar, hem de kişisel olanlar. Aes Sedailer içinde Kızıllar, yönlendirebilen adamların yaptıkları yüzünden tüm erkekleri lekeli sayıyorlar. Bazı Aes Sedailer bir Muhafız edinmeye zahmet bile etmiyor, çünkü Kule’den hiç ayrılmıyorlar, ya da ölen bir Muhafızın yerine yenisini bulmuyorlar. Yalnızca Yeşillerin birden fazla Muhafız ile bağ kurmasına izin veriliyor. Yeşiller kendilerine Savaş Ajahı diyorlar. Kahverengiler kaybolmuş bilgileri arıyor, Maviler kendilerini ülkülere adarken Yeşiller Son Savaş’a hazır bekliyorlar. Çünkü Yeşil Aes Sedailer Son Savaş’ta Dehşetlordları ile yüzleşmek üzere öne çıkacaklar. Ve bizim için en önemlisi; Elayne, Yeşil Ajah’ı seçmeyi düşünüyor. Elayne ile ilgili bu kitapta öğrendiğim en çarpıcı şey, “a’dam” yapabilecek olması idi. Seanchanlar olayını hatırlarsanız; a’dam iki kadını bağlıyordu ve sul’dam’ların da yönlendiren kadınlardan seçilmesinin sebebi buydu. Ama bu bağın, tuhaf bir bağ olduğunu biliyoruz. Çünkü iki ya da daha fazla kişinin, birinin rehberliğinde paylaşması yerine, biri tüm kontrolü ele alıyor. İlginç olan diğer bir yönü, damane’ler sul’dam’ların istemediği hiçbir şeyi yapamıyor. Elayne’in teorisi ise tasma ve bileziğin kayışsız şekilde işleyebileceği yönünde… Kule’nin kendi kuralları var. Aes Sedailer her ne yapıyorlarsa, kendilerine has sebeplerle yapıyorlar ve genellikle söyledikleri sebeplerden dolayı olmuyor. O da sebep verirlerse… Saidinle herhangi bir erkeğin arasına kalkan koymak için on üç Aes Sedai gerekiyor ve akışları bağlama numarasını bilmiyorlarsa bile, daha azı o kalkanı koruyabiliyor. Bu konu Rand’ı tedirgin ediyor. Asmodean ışığı bükme meselesinden bahsediyor Rand’a. Aviendha ile geçtikleri kapı örgüsünden yola çıkarak Rand, Asmodean’ı sorguluyor. Demandred, belki de bir Semirhage dışında, kapanmakta olan bir kapıyı bloke edebilecek kimseyi tanımadığını söylüyor Asmodean. Tabii Rand’a kadar. Siuan Sanche, Min ve Leane Kule’den ayrılan Mavileri arıyorlar. Siuan kendinden sonra Mavi Ajah’ın göz ve kulağını Aeldene’in kontrol ettiğini öğreniyor. Ayrıca kaybolmuş her Mavi Ajah’a ‘Sallie Daera’ ismi veriliyor. Elaida’nın Amyrlin Makamı olduğunu Tel’aran’rhiod’da Egwene ve Nynaeve öğreniyor. Egwene Düşgören. Düşleri gelecekten haber veren biri. Önemli olduğunu bildiği düşler görüyor ama onları yorumlamak bambaşka bir şey. Bilgeler bilginin içeriden geldiğini söylüyor ama Aes Sedailerin hiçbiri daha fazla yardımcı olamıyor. Alviarin’e gelince zaten en başından beri ısınamadığım bir karakterdi; sebebine gelince, gözümdeki yeri Padan Fain ile aynı. Trakand Evi’nden Andor Kraliçesi’nin en büyük oğlu Gawyn acaba bizi yanıltacak mı, merak ediyorum. Galad(Morgase’in üvey oğlu) karakterini hiçbir şekilde sevememiştim, bu kitapta Galad’ı tam olarak sevebildiğimi söyleyemesem de ısınmaya başladım. “Lord Gaebril(Morgase’in yeni aşığı), Andor’un başına çok işler açacak gibi ve imdadına da Rand mı yetişecek?” diye düşünürken yazar bizi kitabın sonunda aydınlatıyor. Zaten Gaebril’in Rahvin olduğunu bir önceki kitapta öğrenmiştik. Bin seneden sonra Amyrlin Makamı’na terfi eden ilk Kızıl Elaida, bin sene önce en son Bonwhin idi. Elaida Siuan Sanche’yi idam ettikleri söylentisini yayıyor ve Beyaz Kule’den kaçtıkları için de onları bulma görevini Joline’e veriyor. Beyaz Kule’de gelişen olaylar ile nutkum tutuldu. Padan Fain, Elaida ile görüşmeye geliyor ve Beyaz Kule’nin her yerine gerilim ve bölünme örüyor ilmek ilmek. Fain, Valere Borusu ve hançer için Beyaz Kule’ye geliyor. Ayrıca Kaybolan Aridhol’e dönmek onu korkutuyor. Çünkü daha önce kısılı kalmıştı ve bu çok uzun sürmüştü. Aridhol’e artık kimse ‘Aridhol’ demiyor; ‘Shadar Logoth’, diyor. Gölgenin Beklediği Yer. Padan Fain; yani Mordeth ya da Ordeith. Fain’in Mordeth olduğunu okuduğumda büyük bir şaşkınlık yaşadım. Zira bu kadarını beklemiyordum. Terkedilmişler’in kendilerine ‘Seçilmiş’ dediklerini öğreniyoruz beşinci kitapta. Çünkü çok uzun zaman önce öyle vaatte bulunuluyor. Rahvin, Moghedien, Sammael, Graendal(Kadın), Ishamael, Lanfear arasında konuşmalar geçiyor. Therin Telemon, Sammael’in yüzüne bir yara izi bırakıyor. Üç bin sene, hatta daha fazla zaman önce, Dünyanın Kırılışı’ndan çok önce… Sammael, düşmanlarını onu hazırlıksız yakalayabileceklerine inandırmaktan hoşlanan biri. Moghedien hep gölgelerden çalışmayı seçiyor ve Remandred de Lews Therin’den nefret ediyor. Rahvin açık çatışma yerine diplomasi ve hile kullanmayı tercih ediyor ama gerekirse çatışmadan da kaçınmıyor. Sammael hep ordular ve fetihler ile ilgileniyor, zaferden emin olmadığı sürece Lews Therin’e yaklaşacak birisi değil. Graendal da fetih peşinde koşan, ama onun yöntemleri asker gerektirmeyen, tek sağlam adım atmayı tercih eden birisi. Kuleden kaçtıktan sonra Siuan; Mara, Leane; Amaena isimleri altında yolculuk ediyor. Logain de ‘Dalyn’ ismini alıyor. Min’e de ‘Serenla’ diye hitap ediyorlar. Kuleden onlarla birlikte ayrılan Logain bile gerçek isimlerini bilmiyor. Min’in verdikleri sahte isim Kadim Lisan’da ‘inatçı kız evlat’ anlamına geliyor. Min yine başının çevresinde bir hare görüyor; altın ve mavi rengi parlak bir taç. “Gelecek ihtişam.” Logain’in Rand’ın başına nasıl bir bela açacağını gerçekten merak ediyorum. Alteima iyi niyetli değil ama oldukça iyi niyetli görünmeye çalışıyor; ne kadar tehlikeli olacağını okurken kestirmek çok güç. Kraliçe Morgase bir nevi transta gibiydi ve artık gerçekleri görebildiği için açıkçası çok memnunum. Morgase’de, kendi iradesinden kaynaklanmayan, farklı bir durum vardı ama Morgase’e ne tam olarak Rahvin’in ne yaptığını sanırım ilerleyen kitaplarda okuyacağız. Aiel’lere gelince; gelenekleri yine şaşırtmaya devam ediyor. Mesela; Rhuidean’ın dışında, Kıraç’ta sadece şeflere ait sandalye bulunuyor. Şef tarafından da sadece üç amaçla kullanılabiliyor: klan şefi ilan edilmek, bir düşmanın onurlu bir şekilde teslim olmasını kabul etmek ve hüküm vermek. Rand’a artık; Car’a’carn (Şeflerin Şefi) olarak hitap ediliyor. Aieller ,Lan’e “Aan’allein” diyor. Bu sözcük Tek Adam anlamına geliyor. Kadim Lisan’da “Yalnız Adam” ya da “Tüm Bir Halk Olan Adam” anlamına geliyor ama Kadim Dil’den tercüme genellikle güç oluyor. Aieller Lan’e büyük saygı duyuyor. Çünkü Lan, Gölge’ye, halkını yok eden düşmana karşı savaşından hiç vazgeçmiyor. Aviendha, aramıza sonradan katılan fakat çabuk ısındığım karakterlerden birisi. Aviendha birincil kardeşi Niella’dan bahsediyor. Niella ile külliyatın ilerleyen kitaplarında tekrar karşılaşacağımızı düşünüyorum. Birgitte’den özellikle bahsetmek istiyorum. Aramıza bir önceki kitapta katılan ama kısa sürede sevgimi kazanan bir karakter. Kitabın ikinci yarısında Nynaeve ve Birgitte, Moghedien ile savaşıyor; Gümüş Ok bölümünde Birgitte ciddi bir şekilde yaralanıyor. Bu bölümü okurken gözlerim yaşardı ve Birgitte sanki gerçek dünyada olan bir karakterdi benim için. Külliyatın en çok sevdiğim yönü bu olabilir; siz evrenin içinde kendi yerinizi alıyorsunuz ve karakterle birlikte bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Şifa işe yaramayınca, Elayne, son çare olarak Birgitte ile arasında bağ kurup Muhafız’ı yapıyor. Muhafız’ların kurulan bağdan ötürü edindiği faydalar var. Biri güç ve enerji. Başka erkeklerin yıkılıp öleceği koşullar altında bir Muhafız savaşmaya devam edebiliyor, başka birini öldürebilecek yaralardan canlı kurtulabiliyorlar. Elayne bunu yapıyor ama diğer yandan bir Kabuledilmiş’in kendisine bağlı bir Muhafız’ının olması hangi koşullar altında gerçekleşmiş olursa olsun, yalıtılmayı gerektirecek bir suç değil, ama Aes Sedailer yalıtılmayı dilemesini sağlar. Bu nedenle gizli kalması gereken bir konu. Nynaeve’den bahsetmeden asla yorumumu tamamlamayacağım. Zira kitabın sonunda Moghedien’e Tel’aran’rhiod’ta taktığı suldam ve onunla başardığı işler zekasına beni hayran bıraktı. Bir de Moghedien, “Benim gücüm ve senin deliliğinden başka hiçbir şeyimiz yok.” dediğinde kahkaha atarak güldüm. Bir cümle ancak bu kadar doğru ve yerinde kullanılabilirdi. Ve benim için kitabın en can alıcı yeri: Moiraine idi. İlk kitaptan itibaren sevdiğim tek Aes Sedai ve idealist bir kadın. Davası uğruna canından vazgeçebilecek bir karakter. “Seçimler” bölümünde gözlerimde tuttuğum yaşlar, bir sonraki “Solan Sözler” bölümünde akmaya başladı. Lanfear ile mücadelesi ve özellikle de Moiraine’in mektubu beni çok derinden etkiledi. Mektupta Rand’ın hiçbir zaman göremediği, hatta biz okurların bile derinliğini tam olarak kavrayamadığımız bir anlayış vardı Moiraine’de. Asmodean’ın(Jasin Natael) kim olduğunu bilip yine de kararı Rand’a bırakması, duyduğu güvenden kaynaklanıyordu. “Moiraine” karakterine duyduğum sevgi, Lan karakteri ile aynı duyguları yaşattı bana da. Bu bölüm bittikten sonra kitaba birkaç gün devam edemedim; çok derinden etkilendim. “İplikler Yanıyor” ise benim için kitaptaki her duyguyu zirvede tattığım enfes bir bölümdü. Kitap üzerine çok şey söyleyebilirim; fakat duygularımı ifade etmede yetersiz kalır. Çünkü kitapta da belirtildiği gibi, “Sözcükler her şey için yeterli değildir.” Artık zihnimde ve kalbimde yer alan zirvedeki eserlerden birisi benim için. Zaman Çarkı serisi ilk bakışta göz korkutucu gelebilir belki bazı okurlara. Fakat ilk kitaptan itibaren hem kurgusu hem de kitap karakterleri ile sizi içine alan bir eser. Zamanla artık bitmemesini dileyerek okuyorsunuz. Dilerim sizlerde en yakın zamanda bu eşsiz yolculuğa çıkar ve Zaman Çarkı’nın bana tattırdığı duyguları yaşarsınız. Beş yıldız verdim ama kalbimden geçen yüz binlerce yıldız… Keyifli okumalar diliyorum.
Göğün Ateşleri
Göğün AteşleriRobert Jordan · İthaki Yayınları · 2016680 okunma
·
196 görüntüleme
Skrn okurunun profil resmi
Nynaeve’ e şaşırmadın deme 😂 ben o ne yapsa asla şaşırmamayı öğrendim 😂
Fascinating Discovery okurunun profil resmi
Şaşırmadım, aksine o bölümde kahkaha attım 😄😄 Moghedien ile uyumlu bir çift oldular bence 😂
4 sonraki yanıtı göster
Deniz okurunun profil resmi
Ne kadar çok karakter eklenmiş
Fascinating Discovery okurunun profil resmi
Evet karakterler arttı ama şu ana kadar serideki en güzel kitap buydu 🥹🌝
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.