Gönderi

Amerika Birleşik Devletleri'ne bakacak olursak, benzer uygulamaları burada da görürüz. Ordu ikiye ayrılmıştı ve Kızıl Haç, zencilerden kan toplamayı reddetmişti. Pearl Harbor saldırısının ardından kana duyulan ihtiyaç o kadar fazlaydı kı, kurum, zenci insanların kanlarını da kabul etmeye başlamıştı. Yalnız onlardan alınan kanı farklı şekilde etiketleyip işliyordu. 1950'li yılların sonunda Arkansas eyaleti, zenci ve beyaz insanların kanının ayrılmasını zorunlu kılan bir yasa çıkartırken Louisiana eyaleti de izin almaksızın beyaz insanlara "siyahların kanını" veren hekimler için bunu suç sayan bir yasa çıkartmıştı. Bu yaygın ayrımcılık, kim bilir kaç siyah ya da beyaz insanın ölümüne ve acı çekmesine neden oldu, tahmin edebiliyor musunuz! Bu yasaları, politikaları ve uygulamaları destekleyen kanun koyucuların bazıları, aynı zamanda bizi yöneten partilerin de başkanları; kimlerin sağlık hizmeti alıp alamayacağına, organ naklindeki organların dağılımına, kimlerin kürtaj hakkı olduğuna, kök hücre araştırmalarına, kimlerin gizli tıbbi evraklara ulaşabileceğine, kimlerin insan genomuna sahip olacağına ve soluduğumuz havanın ile içtiğimiz suyun kalitesine karar verenler de onlar.
Sayfa 159Kitabı okudu
·
34 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.