Gönderi

Freud, kişiliği anlamak için bilinçaltını, "id", "ego" ve "süperego" olmak üzere, birbiriyle etkileşim içinde olan üç bölüme ayırmıştır. Bastırılmış bilinç, bilinçöncesi ve bilinçaltından oluşan dinamik bir boyut içindeki bu katmanların her biri, insanın kendi kültürünü yansıtır. Kısaca değinecek olursak; id, kişinin ilkel benliğidir, cinsel dürtüler (libido) burada saklanır ve ego bu dürtüleri bastırmakla sorumludur. İd cinsel dürtüleri dile getirdiği sırada, ego, bilinçli bir şekilde "perde anı" mekanizmasıyla, hatırlanması sakıncalı olan bir anı, perde arkasına alır. Freud'a göre, “Ego, dış dünyadan gelen kısıtlamaları ide aktarmakla görevlidir. İddeki zevk temelli istekleri, mantık temelli isteklere dönüştürmeye yardım eder." Bu nedenle ego, gerçek ve dış dünyayla olan bağlantıyı sağlar ve ruhsal yapının karar verme organıdır, idi zapteder. Süperego ise bireyin davranışlarını süzgeçten geçirerek, bireye, "bu yaptığın doğru" ya da "bu yaptığın yanlış, utan kendinden" mesajlarını verir. Toplum tarafından onaylanmış değer yargılarına göre karar verir. Freud'a göre süperego, Oedipus kompleksine karşı bir tepki olarak gelişmiştir; baba figürünün koyduğu kısıtlamaları ve yasakların içselleştirilmesini temsil eder.
Sayfa 305Kitabı okudu
·
149 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.