Cumhuriyetten sonra Atatürk'le röportaj yapan İngiliz kadın gazeteci Grace M. Ellison şunları yazar:
"Gözlerim Paşa'nın yazı masasının üzerinde asılı güzel bir Türk kadınının portresine ilişti. "Ne sevimli bir yüz" dedim. Paşa açık bir gururla, "Annem" dedi. "Acaba onu görme şerefini sizden rica etsem çok mu kaba olurum" dedim. "Çok hastadır. Gece gündüz doktorlar başında, korkarım ki hiç iyileşmeyecek, onun ıstırabı benim yüzümdendir. Benim sürgün kaldığım yıllar esnasında çektiği ıstırap ve döktüğü göz yaşlarının hesabını şimdi veriyor" der. Zübeyde Hanımın zaten bozuk olan sağlığı Ankara'da iyice bozulur, zaman zaman köşke çağrılan Dr. Ömer Vasfi (Aybar) Bey'in tedavileri de fayda etmez. Ankara'nın havası sert geliyordu. Bir gece yansı Salih Bozok'un telefonu çalar ve uykudan uyanır. Telefondaki Atatürk'tür. "Salih uyuyor muydun?" dedikten sonra "Şimdi giyinerek hemen gel" diye buyurur. Salih Bozok derhal Köşke gider. Atatürk kendisine "Validem behemehal İzmir'e gitmek istiyor. Ne doktorları, ne de beni dinliyor. Ölürsem İzmir'de öleyim diyerek yatağından kalkıp çarşafını dahi giymiştir. Hemen şimdi İzmir'e gideceğiz diyor. Son arzusunu yerine getirmek için emir verdim. Bir treni mahsus hazırlanıyor. Sen de ona göre hazırlanarak annemle birlikte İzmir'e gideceksin. Yalnız şunu da söyleyeyim ki, şayet anneme yolda emri Hak vâki olursa Ankara'ya yakın iseniz buraya getirirsin. İzmir'e yakın iseniz orada benim her zaman kendisini ziyaret edebileceğim bir yere defnedersiniz". Zübeyde Hanım Ankara'nın yüksek sert iklimi yerine deniz havasının daha iyi gelebileceği düşüncesiyle İzmir'e gelir. İzmir Karşıyaka tren istasyonunda Latife Hanım tarafından karşılanır ve istasyona yakın olan Uşşakizadelerin yazlık köşkünde Zübeyde Hanım'ı misafir ederler. Salih Bozok ve eşi, Ankara'dan beraberinde gelen doktorları ve Latife Hanım da köşkte kendisinin yanında kalırlar. Ölümüne kadar da yanlarından ayrılmayarak, kendisine hastabakıcıdan fazla bir itina ile bakarlar. Salih Bozok her akşam şifre ile annelerinin sağlık durumu hakkında Atatürk'e bilgi verirken, Latife Hanım'ın Zübeyde Hanım'a karşı yaptığı hizmetleri de bildirmekteydi. Zübeyde Hanım İzmir'e geldikten bir ay sonra müstakbel gelini Latife Hanım'ın dikkatli bakımına karşın 14 Ocak 1923 Pazar günü kalp yetmezliğinden vefat eder.
Sayfa 13 - Güven KitabeviKitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.