Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Zorlayıcı önlemlerin ya da şiddetin insan doğasına ne ka­dar aykırı olduğunu kabul edebilmek için temeli zorlayıcı önlemler üzerine kurulmuş olan kurumlarımızın karmaşık yapısını incelemek yeterlidir. Hiçbir yargıç yasa gereği ida­ma mahkum ettiği kişiyi kendi elleriyle asmaya karar vere­mez. Hiçbir memur bir köylüyü gözyaşı döken ailesinden koparıp hapse atacak bir karar veremez. Hiçbir general hiç­ bir asker, yemin töreni, savaş ruhu ve disiplinle yetiştiril­memişse ne yüz Türk'ü ya da Alman ı öldürebilir ne de onların köylerini yakıp yıkabilir, hatta tek bir insanı bile yaralayamaz. Bütün bunlar, yapılan kötülüklerin sorumlu­luğunu çok fazla kişinin üzerine yükleyen ve bu sayede insanların davranışlarının ne kadar kendi doğalarına aykırı olduğunu hissetmemelerini sağlayan toplum ve hükümet denen makinenin yarattığı görev duygusu sayesinde yapılmaktadır. Birileri yasaları çıkarır; diğerleri onları uygular; birileri insanları disiplinle katılaştırır, yani düşünmeden ita­ate yönlendirir; diğerleri, yani bu katılaşmış itaatkarlar da adeta birer baskı aracına dönüşerek hangi amaç uğruna ve hangi nedenle yaptıklarını bilmeden hemcinslerini öldürür. Ama bir kişinin kendi doğasına neyin aykırı olduğunu anla­ması için bu karmaşık ağdan kendini bir an için kurtarması yeterlidir.
·
1 artı 1'leme
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.