Gönderi

"Aaaaaaaaaa! Bu yaralılara ne oldu Faruk Bey? Nerede bunlar?" Faruk oturdu: "Galiba Beyoğlu'na çıktılar.." Ayaklarını karyoladan yere sarkıttı: "..Pinti felekten bir gece çalacaklar." "Şaka yapmayın ne olur." "Peki. Kaçtılar Nesrin Hanım." Nesrin isyan etti: "Neden ama?" "Cepheye dönmek istiyorlardı. Doktorlar izin vermeyince, kaçtılar." "Hiçbiri daha iyileşmemişti ki." "Zararı yok. Cephenin havası, karavanası insanı hastaneden daha çabuk iyi eder." Nesrin kapıya yürüdü: "Ben olayı nöbetçi doktora bildirmek zorundayım." Faruk uzanıp kızın elini yakaladı: "Hayır, durun lütfen. Dün kaçacaklardı. Bu akşam kaçmalarını ben tavsiye ettim. Çünkü sizin nöbetçi olacağınızı biliyordum, ricamı dikkate alacağınıza güveniyordum. Kaçakların istasyona ulaşıp cephe trenine binmeleri için bir yarım saate daha ihtiyaçları var. Sonra hastaneyi ayağa kaldırabilirsiniz. Şimdi lütfen şuraya oturun. Bir yarım saatçik dinlenmenizi rica ediyorum." Nesrin'i yanındaki yatağa oturttu. Kızın küçük eli hâlâ kocaman avucunun içindeydi. Fark edince utandı: "Ah affedersiniz." Telaşla elini çekti..
Sayfa 330 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.