Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Atatürk, 29 Ocak 1923 Pazartesi günü Uşşakizade Muammer Beyin kızı Lâtife Hanım'la İzmir'de evlenmiştir. Türkiye'de, evlenecek olan kadınla erkeğin, ayni masada karşılıklı oturdukları ilk nikah töreni budur. İzmir'in köklü ve varlıklı ailelerinden Uşşakizade Muammer Bey'in kızı olan Latife Hanım, 1898'de İzmir'de doğmuştur. İzmir Kız Lisesi'ni bitirdikten sonra ailesi ile birlikte Avrupa'ya gitmiştir. 1920 yılını Paris'te, 1921 yılını Londra'da öğrenim görerek geçirir. Nazlı büyütülmüş, kültürlü, zeki, atak, güzel bir kızdır. Lâtife Hanım hep Gazi'nin yanında bulunmakta ve Türk kadınının eşinin yanında her zaman yardımcı olması imajını yer ettirmeye çalışmaktadır. Atatürk'ün evliliği, iki buçuk sene sürmüş, 5 Ağustos 1925 günü ayrılmışlardır 23. Hasan Rıza Soyak bu boşanma olayı icin şunları söylemektedir: "Herkesi çok üzen bu hazin olayda tek başına müessir olmuş belli başlı bir sebep aramamalıdır. Benim pek yakından görüşlerime göre ayrılma hadisesi, iki tarafın yaşama itiyatları ve müşterek hayat hakkındaki telakkileri arasında mevcut esaslı farkların tabii bir neticesinden ibarettir. Atatürk, beraber yaşadıkları müddetçe eşine her zaman muhabbet ve hürmet göstermiştir. Kendisini hiçbir suretle rencide etmemek için büyük gayretler sarf ettiği muhakkaktır. Fakat bilindiği gibi O, şahsi hayatında ne durumda ve nasıl olursa olsun kayıt altına girecek bir adam değildi. Yaratılışı buna mani idi, bu itibarla evlendikten sonra da alıştığı tarzda yaşamaya devam etmişti. Lâtife Hanım ise çoğu zaman eşinin fevkaladeliğini unutuyor, O'na karşı Eşi ise ona karşı herhangi bir koca muamelesi yapmağa, hareketlerine biraz da yersiz ve yakışıksız şekillerde, müdahale etmeye yelteniyordu. Atatürk'ün bu hallerden pek mustarip olduğu görülüyordu. İşte bu durum aralarında sık sık münakaşalara sebep olmakta idi. Nihayet bir gece münakaşalarının en şiddetlisi olmuş ve ayrılıkla sonuçlanmıştır". Atatürk'ün dostu ve komşusu Veled (Çelebi) İzbudak 25 ve ailesi Çankaya tepelerinde oturmaktadırlar. Lâtife Hanım, Veled Çelebi ailesi ile dostluk kurmuş ve Çelebi'yi sıkıntılarını açacak bir dost gibi görmüştür. Lâtife Hanım, evlilikteki sıkıntılarını ilk defa Veled Çelebi İzbudak'a açmış, onunla konuşmuştur. Yine böyle bir sıkıntılı durumda Lâtife Hanım, komşu ve aile dostu durumunda olan yaşlı, tecrübeli ve arif bir insan olan Veled Çelebi'yi acele çağırtır. Şikayet ve kızgınlıklarını ortaya serer. Veled Çelebi, söylenenleri sükünetle dinler. Lâtife Hanım, bir eş olarak haklıdır. Ama Çelebi'nin sonunda cevabı da kısa fakat anlamlıdır. "Kızım! Sen bir kocayla değil, bir kaplanla evlendin. Kaplana gem vurulmaz."
Sayfa 114 - Güven KitabeviKitabı okudu
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.