Bir düşünceyi veya hissi, okuyucuda iz bırakacak şekilde anlatmanın yolunun, dilin sınırlarını zorlayarak; kurulan cümleler üzerinde titizlikle durup her bir kelimesinde birden fazla konuya değinerek mümkün olduğunu düşünürüm. Dün gece şiir zevki hakkında kendi kendime düşünürken acaba nasıl şiirlerden hoşlanıyorum konusu üzerinde durdum bir süre. "Beni cezbeden, hatrıma geldikçe hayranlık duyduğum; yakın bir dostuma veya hiç tanımadığım bir insana okusam dahi onun üzerinde bir tesir yaratacak şiir nasıl olmalıdır?" dedim. Bunun cevabını ise ilginç bir şekilde Ahmet Haşim'in nesrinde buldum. O, görünenin farkında ancak bunu kendimce nasıl hallederim, anlatırım derdine düşmüş bir yazar zannımca. Görünmeyeni, kendi his ve anlatımıyla aktarmanın asıl zevke ulaştırdığını keşfetmiş ve yazılarını bu düzende ilerleten, zekice bir üslup ve metin düzeni kurmuş. Sindererek, kimi yerlerini birden fazla okuyarak asıl anlatmak istediğini gözle görülür şekilde sunmuş durumda ve biz okurların yalnızca alacağımız kadarıyla yetineceğimizin de bilincinde. Birkaç cümlesinde binbir türlü betimleme zinciri kurması, bu zincirlerin bir sonraki halkaya uygun bir düzende bağlanması ve bağladığı cümleleri kimi zaman alaycı-eleştirel, kimi zaman okura soru sorarak, kimi zamansa değindiği durum hakkındaki şaşkınlığını belirterek bitirmesi, yazarın yoğun ve ince el işçiliği ile çalıştığını bizlere gösteren dikkat çekici unsurdan yalnızca birkaçı. Kimi yerlerinde okura genel kültür aşılamaktan, yapmış olduğu araştırmalar hakkında kısa notlar vermekten de bir hayli yararlanmış görünüyor. Zira böyle keyifli ve düşündürücü bir kitabın ortaya çıkışı da ancak kendi kendini inşa eden bir insanın ellerinden çıkmakla mümkün olurdu. Fikirlerini ne kadar kanıtlama çabasında olduğu açıkçası tartışılır. Kimi yerlerinde onaylamadığımız, özellikle kadın ve moda eleştirilerinde, kimi yerlerindeyse 'işte bu!' diyerek hak vereceğimiz bölümlere sahip, birbirinden farklı konularda kısa ve çok anlatımlı metinlerle karşılaşacağız. İçinde bulunduğu dönemi eleştirirken geleceğe dair öngörülerini de paylaşmakta bir hayli ısrarcı olduğunu şimdiden söylemekte yarar var. İlham aldığı ve örneklerle sabitlediği Wells, Verne gibi yazarların geleceğe dair çarpıcı düşüncelerine karşılık Haşim de kendine has üslubuyla, gelecekte kendi toplumumuzun geçireceği maddi manevî değişimlerin altını çizmeyi gerekli görüyor.

Gurebahane-i LaklakanAhmet Haşim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,389 okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.