“Tavuklar diye düşünüyordu,sanki düşüneceklerini bir an önce düşünüp, son an gelmeden önce her şeyi gözden geçirmesi gerekiyormuş gibi;”o havaya attığımız tavuklar, Cemal abiyle birlikte uçak yaptıklarımız ,yere düşerken nasıl ayakları, kanatları kırılıyordu ; pişmanım ,o yaptıklarıma çok pişmanım,Cemal abi ,ben çok pişmanım ,sen de pişman mısın ,hiç aklına geldi mi o tavuklar;onlar iki adam boyu yükseklikten düşüyorlardı ama burası çok,çok,çok yüksek ,hem de çok;İstanbul’un burasından hiç adam geçmez mi,hep böyle ıssız mı olur İstanbul dedikleri; üşüyorum Cemal abi, elbisem ıslandı, sırtım ürperiyor; aslında üşümüyorum da korkuyorum,korkuyorum, Allah’ın bildiğini kuldan ne saklayayım Cemal abi,çok korkuyorum;sen hiç böyle korku bilir misin Cemal abi ;gerine gerine uçan şu karga gibi kanatlarım yok ki benim ; aşağı uçarken yere bakamam,kalbim durur, Allahım beni niye hiç sevmedin,niye doğumumdan beri beni cezalandırıyorsun;ben sana ne yaptım; Cemal abi Allah beni niye sevmiyor;seni seviyor da beni niye sevmiyor; Şeker Baba beni bağışla, ben o günahı bilmeden işledim,kapıları yüzüme kapamayı bilen taş yürekli teyzem bunları bana söylemedi; Allah beni biraz olsun sevseydi keşke