Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

15 Ekim 1938 Cumartesi gecesini sıkıntılı ve uykusuz geçirir. 16 Ekim 1938 Sabahı defekasyon için alafranga tuvalete gitmiş; fakat arkaya doğru, yatak tarafına düşmüştü. Kendini bilmiyordu. Günü ajitasyon ve çırpınma ile geçirir; fakat öğleden sonra daha ağırlaşır. Yatağının içinde oturmuş şiddetli bir bulantı ile öğürmekte, sarı renkli bir kusmuk çıkarmaktadır. Doktorlar kendisine küçük buz parçaları yutturmağa başlarlar. Biraz sonra öğürtü kesilir. "Beni kaldırınız" der, halbuki tam tersine "yatırınız" demek istiyordu. Hasan Rıza Soyak, başı ucuna sokularak "Buz iyi geldi mi? Efendim" diye sorar, Atatürk "Evet" cevabını verir, akabinde kendini tamamen kaybeder. Yatağında kendini bilmeden yatıyor, mütemadiyen bilhassa sağ bacağını çekiyor, kollarını oynatıyor, başının vaziyetini değiştiriyordu. Sık sık başını iki tarafa çevirerek ve "Aman" kelimesini uzatarak "aman dil, aman" diye söylenip duruyordu. Bu sözleriyle dilinden bir sıkıntıyı mı ifade etmek istiyordu; yoksa şuuru altındaki dil meselesini anlatmak istiyordu, bu anlaşılamaz. Muayenesinde dili kuru ve kırmızı, karında assit çoğalmış, karın damarları genişlemiş, etrafta ödemler olup, assit göğüsün altına kadar çıkıyordu. Nabız 90, solunum bazen derin bazen sathi çoğaldığı zaman biraz dikkat eder gibi görünüyor. Lâkin bir şey anlamıyordu. Hiç bir söylenen şeyi yapamıyordu. Tendon refleksleri sağda soldan daha ziyade idi, göğüste az bir krepitasyon vardı. Göz bebeği refleksi geç olarak alınabiliyordu. Gece yarısından sonra koma daha derinleşir. Sol bacakta hafif bir parazi (Uyuşukluk) vardır. Sol kolda daha az hareket olup. Babinski refleksi solda daha belirgin meydana çıkar. Atatürk tamamen komada olmasına rağmen yalnız iğne batırıldığı zaman refleks oluyor ve daha çok hareket ediyordu.
Sayfa 225 - Güven KitabeviKitabı okudu
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.