Müthiş sarsıcı olduğunu itiraf etmem gerekiyor…
Topluma dair bir fikri, bir gözlemi ortaya koyan ne kadar düşünür okuduysam, bir yönüyle beni sarsmış, göremediğim noktalara ışık tutmuş olur.
Palyatif Toplum’da günümüz insanını acıya bakış açısı üzerinden gözlemleyen bir bakış var. İnsanların acıdan veya potansiyel bir acı veya tehlikeden kaçmak için; kazanımlarını, duygularını, hislerini bir kaçınma duygusuyla birlikte hayatını şekillendirmesini irdeliyor. Sonrasında pandemi döneminin etkileriyle; kişisel olarak uzaklaşmayı, başkalarının acısına duyarsız kalmayı, çoğu zaman acıların birer sayı olarak algılanmasını, kendi konfor alanı içinde olmanın, özgürlüğe tercih edilmesini hatta bir yerden sonra kendimize uyguladığımız tutumun bizi kontrol eden, yönlendiren algoritma ve teknolojik cihazlara ihtiyaç kalmaksızın doğrudan kendi otokontrolümüz olduğunu, huzur için her şeyden vazgeçebilecek birer kuklaya dönüştüğümüzü ve bunun farkında bile olmadığımızı sert bir tokatla suratımıza çarpıyor.
Okunmalı!