Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Her zerresinde bir sağlık duy bedeninin, insan oğlu; her hücresinden bir inilti işit!.. Bir şehirsin çünkü sen, büyük ve derin... Yok yok!.. Bir değil, belki binlerce şehirsin hem!.. Ölümsüz ve doğumsuz, uçsuz ve bucaksız deryasın... Sayısız balıklar bulunur her deryada... Neden reddetmedesin sendeki erdemleri? Ve ne diye inkarcı başını kaşıyarak geçmede günler?!. Ey insan! Ne diye dönüp durmadasın şu dünya denen mum çevresinde şimdi; pervane misin? Öyleyse yak kanatlarını muma, yak ve arın. Çünkü bir nursun sen, nurdansın... Hani Tanrı'nın nurundan... Ateşten değil... Hani şeytanın ateşinden... Uyan ey insan, her şey 'ben'den doğdu hep; benlikten doğdu... Öyleyse hep benden olsun feryadın, bütün şikâyetin hep benden... Çünkü ölüm var. Herkese kendi rengindedir ölüm... İyi de görünür parlak bir aynada, kötü de!.. Aynada güzeldir güzelse yüz, çirkin yüz de çirkin elbet! Ölümden korkup kaçıyorsan eğer, kendi çirkinliğindir seni kaçıran... Ölümün yüzü değil çünkü çirkin olan, belki kendi yüzündür de aynada yansımıştır. İyinin de sende büyümüştür fidanı çünkü, kötünün de... Kendi elinle kazandığındır güzel de, hem çirkin de... Her doğan ölür elbet!.. Çırak ne olmuşsa yerin altında, usta da o olmuştur... Yalnız kalmak istemiyorsan gideceğin yerde eğer; iyilikten, güzellikten, doğruluktan evlatlar, dostlar, yoldaşlar edin kendine şimdiden... Geçip gitme de ömür... Umutlar hep yarın, yarın, yarın!.. Tükenen zamanı dolduruyor hep kuru kavgalar, boş didişmeler, faydasız gürültüler... Aklını başına al kardeş! Günü, bugün say; ölüm ki kaşla göz arasında; ölüm ki dudakla söz arasındadır..."
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.