Bu elinizde sadece acı haber veren sihirli bir küreniz olmasına benzer. Kötü bir şey olacağını düşünüp, gerçekçi olmamasına rağmen bu tahmini doğru kabul etmektir. Endişe atakları geçiren bir lise kütüphane görevlisi kendisine devamlı "Ya bayılacağım ya da çıldıracağım" demektedir. Bu tahminler gerçek dışıdır çünkü daha önce hayatında hiç bayılmamış ya da çıldırmamıştır. Delirmek üzere olduğunu gösteren herhangi ciddi bir belirti de yoktur. Bir terapi seansında,
ağır depresyon geçiren bir doktor, kariyerini niye bıraktığını anlatıyordu. "Sonsuza kadar depresif kalacağıının farkındayım. Sefaletim sürecek, ve bu ya da bir başka tedavinin başarısız olacağına eminim." Durumu hakkındaki bu olumsuz teşhis, ümitsiz hissetmesine neden oluyordu. Terapiye başladıktan kısa bir süre sonra katettiği gelişme ise 'falcılığının' aslında ne kadar temelsiz olduğunu gösteriyordu. Siz de bazen
böyle çıkarımlar yaptığınızın farkında mısınız? Diyelim ki, telefon ettiğiniz arkadaşınız uygun bir zaman içinde size geri dönmedi. Arkadaşınızın mesajı aldığını ama sizi geri arayacak kadar önemsemediğini düşündünüz ve üzüldünüz. Çarpıtmanız? Zihin okumak. Öfkelendiniz ve
tekrar aramak istemediniz; çünkü, kendi kendinize "Tekrar ararsam
altta kalmış olurum. Kendimi aptal durumuna düşürürüm" dediniz. Bu
olumsuz varsayımlardan ötürü (falcılık yapmak) dışlanmış hissederek
arkadaşınızla karşılaşabileceğiniz ortamlardan kaçındınız ve üç hafta
sonra aslında arkadaşınızın mesajı almadığını öğrendiniz. Bütün bu
sıkıntının kendi kendinize yarattığınız bir saçmalıktan ibaret olduğu
ortaya çıktı.