Porsuk Ağacı Cinayeti. Kitabın türkçe ismi ve orjinal dildeki adı farklı. Sanki orjinali kullanılsa daha güzel olurmuş.
Geçmişi karanlık olan, yasadışı yollara başvurarak Afrika’da keşfettikleri maden yatağına sahip olabilmek için ortağını öldürdüğüne dair emareler bulunan işadamı Rex Fortescue işyerinde içtiği bir bardak çaydan sonra bir an da ölmüştür. Soruşturma başladığında tüm aile şüphe altındadır.
Rex’in büyük oğlu Percival, babasının son zamanlarda şirkette savurgan davrandığını, şirketi batıracağını düşünürken, küçük oğul Lancelot iki yıl aradan sonra Afrika’dan henüz dönmüştür. Rex’in ikinci eşi Adele mutluluğu başka erkeklerde ararken, Rex’in kızı Elaine parasız aşığıyla evlenebilmek için mirastaki payını beklemektedir. Ailedeki her ferdin kendine göre güçlü bir cinayet sebebi vardır. Ancak katil kimdir? Olaylar çözülmeye yaklaştıkça cinayetlerin sayısı artacaktır.
Christie, bir çok kitabında tekerlemeli kullanarak cinayet örgüsüyle bir paralellik kurar. Bu kitapta yer alan tekerlememiz ;
"Bir şarkı söyle. Altı peni, bir cep dolusu çavdar
Böreğin içinde pişirilen yirmi dört karatavuğun şarkısını.
Börek kesildiği zaman karatavuklar ötmeye başlamış.
Tam krala göre bir yemek değil mi bu?
Kral, hazinesindeymiş. Parasını sayıyormuş.
Kraliçe odasında ekmekle bal yiyormuş.
Hizmetçi bahçede çamaşırları asıyormuş.
Bir serçe gelerek burnunu gagalayıvemiş!"
